Uzayın sonsuzluğunda bir araya kümelenmiş sayısız yıldızdan, gaz ve toz bulutlarından oluşan dev topluluklara gökada denir. Diğer bir ifade ile gökada; milyonlarca yıldızdan, yıldız kümelerinden, bulutsulardan ve gaz bulutlarından oluşmuş, Samanyolu gibi bağımsız uzay adası demektir. Kısacası Galaksi veya gökada, milyarlarca yıldızı bünyesinde barındıran bir yıldız topluluğudur. Güneş Sistemi de böyle bir gökadanın parçasıdır. Bütün gezegenleriyle birlikte Güneş’in ve Güneş gibi milyarlarca yıldızın yer aldığı bu topluluk Samanyolu Gökadası adıyla anılır. Çünkü, geceleri donuk ışıklı bir yıldızlar kuşağı gibi gökyüzünde bir uçtan öbür uca uzanan Samanyolu, içinde bulunduğumuz bu gökadanın Dünya’dan görülen bölümüdür. Gökyüzüne serpiştirilmiş saman kırıntılarına benzetildiği için Türkçe’de Samanyolu adı verilen bu kuşağı Eski Yunanlı astronomlar da göğe saçılmış süt damlacıklarına benzetmişlerdi. Bu nedenle, gökada terimiyle eşanlamlı olarak kullanılan galaksi terimi “süt” anlamındaki Yunanca bir sözcükten türetilmiştir.
20. yüzyılın başlarına kadar bizim dışımızdaki gökadaların varlığı bilinmiyordu. Oysa Samanyolu Gökadası, uzayda kümeler halinde gruplaşarak evreni oluşturan ve birbirlerinden sürekli uzaklaşan sayısız gökadadan yalnızca biridir. Bu gökadaların hepsi öylesine büyüktür ki, boyutları binlerce ışık yılıyla ölçülebilir. (Bir ışık yılı, saniyede 300.000 kilometrelik sabit bir hızla yayılan ışığın bir yılda aldığı yoldur ve yaklaşık 10 trilyon kilometreye eşittir.) Bir gökadayı oluşturan yıldızların sayısı gökadanın büyüklüğüne ve biçimine bağlı olarak 1 milyar ile 1 trilyon arasında değişebilir. Samanyolu’nun ötesindeki dış gökadalardan bazıları çıplak gözle belli belirsiz seçilebilen donuk ışık lekeleri biçiminde görülür; evrenin sınırındaki bazı gökadalar ise ancak en güçlü teleskoplarla görülebilecek kadar uzaktadır.
Gökadaların çok değişik biçim ve boyutlardaki örnekleri saptanmıştır. Ama astronomlar bu oluşumları üç ana grupta toplayarak sınıflandırırlar: Sarmal, eliptik ve düzensiz gökadalar. Bir sarmal gökada, ortasındaki parlak yıldızlar topluluğu ve bu merkezden çıkan sarmal “kolları” ile fırıldak gibi dönen bir havai fişeğe benzer. Bunlar uzaydaki bütün gökcisimlerinin en büyük ve en güzel örneklerindendir. Eliptik gökadalar yuvarlak bir top gibi küresel, yumurta gibi şişkin ve oval ya da daha basık elips biçiminde olabilir. Düzensiz gökadalar ise, adlarından da anlaşı-lacağı gibi belirli bir biçimi olmayan dağınık yıldız topluluklarıdır.
Bu büyük gökadaların yanı sıra, daha küçük çapta pek çok yıldız topluluğu vardır. Cüce gökadalar olarak adlandırılan bu oluşumlar genellikle eliptik gökadalara benzer, ama yapılarındaki yıldız sayısı çok daha azdır. Evrende, ışıkları çok sönük olduğu için göremediğimiz böyle yüz binlerce cüce gökada bulunduğu sanılıyor.
Gökadaların boyutları, biçimsel sınıflandırmadaki her grupta büyük ölçüde değişir. İçlerinde en büyükleri olan eliptik dev gökadaların çapı 1 milyon ışık yılından fazladır. Buna karşılık, ancak 1 milyon kadar yıldızdan oluşan cüce gökadaların çapı genellikle 5.000 ışık yılını bile bulmaz.
Samanyolu sistemi sarmal tipte bir gökadadır ve yaklaşık 100 milyar yıldızı içerir. Ama sarmal gökadaların hepsinde bu kadar çok yıldız bulunmaz. Samanyolu Gökadası’nda yıldızlardan başka çok sayıda bulutsu, yani gaz ve toz bulutları yer alır. Sarmal kollardaki yıldızlar gaz ve toz bulutlarıyla iyice örtülmüş olduğundan, bu uzantılar normal teleskoplarla kolay kolay görülemez.