Telgraf, nokta ve çizgilerden oluşan bir işaret koduyla yazılı ve ancak tecrübeli teknisyenlerin okuyabileceği haberleri bir iletici tel yardımıyla ulaştırır. Sadece yüz yıllık bir geçmişi olan telefon ise, konuşmayı uzağa iletir ve birbirinden uzak insanları anında yaklaştırır.
Sesi uzağa iletmek için, XVII. yüzyılda İngiliz Robert Hooke, gergin bir sicimden yararlanıyordu. 1782 yılında keşiş Gauthey, konuşmayı bir ses borusuyla iletmeyi tasarladı. Uzun bir zaman, lüks apartman dairelerinde, gemilerin kumanda şebekelerinde, otomobillerin şoför ve yolcu mahalleri arasında bağantı sağlamak için, onun yöntemi uygulandı. Ama, ses borusu da, Romalılar zamanında karakoldan karakola bağırarak haber iletenlerden fazla işe yaramıyordu.
1861 yılında Alman Reiss tarafından basit bir zarlı mikrofonun icadı, fizikçinin telefon adını verdiği bu aygıtın doğuşunu hızlandırdı.
Telefonu ilk kullanan, Amerikalı Alexander Graham Bell oldu. Alexander Graham Bell, 10 Mart 1876 yılında bir başka odada bulunan, uşağını telefonla çağırdı. 1877 yılında Amerikalı Hugues, mikrofonu geliştirerek, telefona büyük bir atılım yaptırdı. Çok geçmeden, A.B.D.’de milyonlarca aygıt, hizmete girdi. 1880 yılında Paris’te önemli bir telefon şebekesi kuruldu. 1886 yılında Brüksel, Paris’e bağlandı. Bu sistemler, dünyayı yer üstünden, yer altından ve okyanusların dibinden bir ağ gibi saran uluslararası telefon şebekesinin öncüleri oldu.
Telefonun icadı hakkında bilgi
Alexander Graham Bell hayatı ve buluşları