Beyhude; boş, boşuna, nafile, gereksiz, faydasız, yok yere, anlamsız, yararsız gibi anlamlara gelir. İşte beyhude kelimesi ile ilgili cümleler.
– Bu beyhûde sual, dünya dünya olalı belki yüz binlerce defa sorulmuştur. (A. Hâşim)
– Beyhûde yorulma, ne diyeceğimi biliyorsun. (A. H. Tanpınar)
– Yazıştığı kişilerin hepsi bu kadın hakkında pek beyhûde ümitlere düşmüşlerdir. (A. M. Efendi)
– Beyhude bir şekilde uğraşmaya gerek yok, olan olmuş yapacak bir şey yok.
– Şimdiye kadar çabalarım beyhudeydi.
– Eski gülümsemesini beyhude aradım. (A. İlhan)
– Bu beyhude konuşmalardan sıkıldım.
– Beyhude münakaşalar olacağını anladı. (P. Safa)
– Her müşkülü büyük bir cesaretle, her ağır masrafı hayret edilecek bir mizaç hafifliğiyle karşılayan o zamanın Maarif Nezareti beyhude yere para dökmek vesilelerini hiç bir tasarruf endişesine bağlamaksızm kabul ediyordu. (H. Z. Uşaklıgil)
– Beyhude ömrümün solgun yılları, anılarla dolmaktan bıkmadın mı hiç?
– Bu seferler, bu at koşturmalar beyhude değil. (A. Kabaklı)
– Gezdim aradım her yeri bir fırtına oldum beyhûde yoruldum. (O. S. Orhon)
– Geçmişte ilimizde denenen provokasyon girişimleri beyhude çabalardır.
– Sadece bu tedbir ve tertibin mahremiyetine itina etmek ve ortalığı beyhude telaşa vermemek asli şarttır. (Emre Konga)
– İşte orada anlıyoruz ki biz beyhude bir çabanın içindeymişiz.
– O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz. (Y. K. Beyatlı)
– Onları beyhude çağırmış olduk.
– Beyhude kendini öldürteceksin. (R. N. Güntekin)
– Bütün bu uğraşlarınız beyhude biz çoktan karar verdik.
– Beyhûde açma ağzını ey hufre-i adem. (H. Sîret)