Mahsur; etrâfı kuşatılmış, muhâsara altına alınmış, sınırlanmış, sınırları belli edilmiş, çevrilmiş gibi anlamlara gelir. İşte mahsur kelimesi ile ilgili cümleler.
– Kapı kilidi bozulunca, içeride bir saat kadar mahsur kaldık.
– Lastik patlayınca, yolda mahsur kaldık.
– Muâsırlarımızdan birçokları (…) kendi muhîtimizde, kendi muhît-i milliyetimizde mahsur ve muhâfazakâr îtilâ edelim diyorlardı. (Ö. Seyfeddin)
– Asansörde iki saat mahsur kaldık.
– Bütün gün bir ofiste mahsur kalmak istemiyorum.
– Üç saat boyunca asansörde mahsur kaldık.
– Üçüncü uçuşunda hava gemisi Spitsbergen’in kuzeydoğusunda bir buzula düştü ve orada mahsur kaldı.
– Enfes çini âlemi içinde mahsur pencerenin parmaklığına alnımı dayadım. (R. E. Ünaydın)
– Birliğimiz Gebze boğazında mahsur kaldı.
– Kaza sırasında madende bulunan 15 işçiden 12’si madeni terk ederken 3 işçi mahsur kaldı.
– Sel nedeniyle mahsur kalanları kurtarma çalışmaları devam ediyor.
– Trafikte iki saat mahsur kaldık.
– Güvenliğin olaylar sırasında polisi aramaları sonucu içerde mahsur kalan saldırganlar bina içindeki diğer insanları rehin almışlardı.
– O kalede üç ay mahsur kaldılar. (Ş. Sâmi)
– Geminin içinde mahsur kalan iki yolcu ve bir gemi tayfası kazadan bir gün sonra kurtarıldı.
– Üç aydır burada mahsur kaldık.
– Öfkeli taraftarlar yüzünden, futbolcular soyunma odasında beş saat mahsur kaldı.