Nispet yapmak deyiminin anlamı
Karşısındakini kızdıracak, üzecek şekilde gösteriş yapmak.
Örnek: Ben hastayken, nispet yaparcasına karşıma geçip dondurma yedi.
Örnek 2: Bana nispet yaparcasına, yeni sevgilisiyle mahallede el ele geziyorlar.
Nispet kabul etmemek deyiminin anlamı
Eşit tutmamak, oranlamamak.
Örnek: Araba fiyatları, buradakiyle nispet kabul etmeyecek kadar ucuz.
Nispet vermek deyiminin anlamı
Karşısındakini kızdıracak, üzecek şekilde gösteriş yapmak.
Örnek: Ben hastayken, nispet verircesine karşıma geçip dondurma yedi.
Örnek 2: Bana nispet verircesine, yeni sevgilisiyle mahallede el ele geziyorlar.
Nispet etmek deyiminin anlamı
Eşit tutmak, bir gibi tutmak, oranlamak.
Örnek: Bir suçu, suçu işleyenden başkasına nispet etmek iftiradır.
Örnek 2: Peygamberin söylemediği bir sözü ona nispet etmek bizzat Hz. Peygamber tarafından yasaklanmıştır.
Nispeti olmak deyiminin anlamı
İlgisi olmak, bağlantısı olmak.
Örnek: Bu problemlerin seninle bir nispeti yok.
ATASÖZLERİ
Boka nispetle tezek amberdir
Kötü bir şey, kendinden daha kötü ve kalitesiz olan bir şeyin yanında güzel görünür.