Forsu kırılmak deyiminin anlamı
İtibar ve onuru sarsılmak.
Örnek: Kendi mekanında fena dayak atmışlar, acayip forsu kırılmış.
Forsu olmak deyiminin anlamı
Bir konuda saygınlığı, gücü, söz geçirirliği bulunmak.
Örnek: Forsu olduğu için, ondan yardım almalıyız.
Forsunu kaybetmek deyiminin anlamı
Etkinliğini ve saygınlığını kaybetmek.
Örnek: Eskisi kadar etkili değil, forsunu kaybetmeye başladı.
Fors satmak deyiminin anlamı
Kendini itibarlı bir insanmış gibi göstermek, böbürlenmek.
Örnek: Fors satmayı biliyorsun, ama iş yapmaktan kaçıyorsun.
Örnek 2: Fors satma canım, beni de seni de iyi tanırlar.
Örnek 3: Sosyal medyada fors satıyor, ama gerçekte hali perişan.
Forsu kalmamak deyiminin anlamı
Sözü geçmez olmak; bir konuda saygınlığı, gücü kalmamak.
Örnek: Adamları arasında da forsu kalmayacak onun.
Forsunu yitirmek deyiminin anlamı
Etkinliğini ve saygınlığını kaybetmek.
Örnek: Eskisi kadar etkili değil, forsunu yitirmeye başladı.
Fors yapmak deyiminin anlamı
Kendini itibarlı bir insanmış gibi göstermek, böbürlenmek.
Örnek: Fors yapmayı biliyorsun, ama iş yapmaktan kaçıyorsun.
Örnek 2: Fors yapma canım, beni de seni de iyi tanırlar.
Örnek 3: Sosyal medyada fors yapıyor, ama gerçekte hali perişan.