Yaygara; gereksiz yere yüksek sesle bağırıp çağırma, gürültü koparma demektir. Yaygaracı ise; olur olmaz şeye gürültü koparmak, bağırıp çağırmak huyunda olan demektir. İşte yaygara kelimesi ile ilgili cümleler.
– Elinden şekeri alınınca yaygarayı bastı.
– Yaygaraya niyetlenen Sinan daha evvel kucakta dışarı aşırılmış. (S. Erol)
– Yunan aleyhinde ilk fısıltılar duyulur duyulmaz Yunan edebiyâtının çürümüş yapraklarını kendilerine paravana yapanlar yaygarayı bastılar. (C. Meriç)
– Gün geçmiyor ki evdeki kadınlardan biri, önüne bir ıslak şeker parçası düştüğünü görüp yaygarayı basmasın! (R. N. Güntekin)
– Sanki o yaygaraları koparanlar kendileri değilmiş gibi sessiz sadâsız sıralarına girdiler. (B. Fâik)
– Yorgun kulaklarımda sürerken bu yaygara / Durdum hazin hazin, acıdım kendi hâlime. (Y. Kemal)
– Sıcak iklim, Akdeniz kenarı ve liman halkı, Latinleşmiş halk böyledir. Yaygaracı, telâşçı, bol hareketli ve gevezedir. (R. H. Karay)
– Cıyak cıyak bir dudu yaygarası, herkesi yerinden sıçrattı. (S. M. Alus)
– Bereket versin, öteki çocuklar da ayrı perdeden, ayrı tempodan başka yaygaralar koparıyorlardı, bahçeyi cehenneme çeviriyorlardı. (R. N. Güntekin)
– İki laf söyledim diye yaygarayı basmasına şaşırdım.
– Fenâ kıyâfetli birçok adam yaygaralar kopararak tanımadığı vahşî bir lisanla türkü söylüyordu. (R. H. Karay)
– Bizim gazetecilerin bu yaygaraları bence de haklı. (A. Gündüz)
– Onun için de pâdişâhın her adımını köstekleyen bir yaygaracı sınıf hazırlanıp piyasaya sürülmüştü. (S. Ayverdi)
– “Bu yine hastalandı. Bak başıma gelenlere” yollu birtakım kocakarı yaygaralarına başladı. (N. Kemal)
– Ne diye yaygara koparıyor bu kadın?
YAYGARA İLE İLGİLİ DEYİMLER
Yaygarayı basmak deyiminin anlamı
Bağırıp çağırmak, önemli bir nedeni olmadığı hâlde feryat etmek.
Yaygarayı koparmak deyiminin anlamı
Gereksiz yere bağırıp çağırmak.