Barut, en eski zamanlardan beri Çin’de ve Ortaçağ’dan bu yana da Avrupa da kullanılmaktadır. Şenlik geceleri, barışçıl amaçlarla kullanıldığı zaman gökyüzünü renk renk havaî fişeklerle donatan bu patlayıcı madde, aynı zamanda ölüm de saçabilir. Barut; güherçile, kömür ve kükürt karışımından yapılan, genellikle toz durumunda, ateşli silahlarda merminin atılmasına yarayan, çabuk ateş alan, patlayıcı katı maddedir. Diğer bir ifade ile barut, ateşli silâhlarla mermi atmak ve bazen kayaları parçalamak gibi işlerde kullanılan maddedir. 19. yüzyılın başlarına kadar, bilinen tek patlayıcı maddedir. Bileşiminde % 70-80 oranında güherçile (potasyum nitrat: KNO3), % 12-20 oranında odunkömürü tozu, % 14 oranında kükürt vardır. Bu karışıma kara barut denir.
Çinliler, binlerce yıldan beri kükürt ve güherçile karışımı bir maddeden yararlanarak, füzeler fırlatmayı biliyorlardı. Bu karışıma kömür tozu katarak, onu daha da geliştirdiler. Bu buluş, aynı zamanda ilk ateşli silâhların da kaynağıdır. Çin’li Sun Simiyau (581-682), eczacılık kitabında şöyle yazar: «Odun kömürü ateşi, güherçile ve kükürt dolu bir kaba döküldüğü zaman, parlamaya ve patlamaya yol açar».
Sung’lar sülâlesi devrinde (960-1280) başkent Hanku, havaî fişeklerin ünlü merkeziydi. Bambudan yapılma tüfeki yüz metreden öteye taşlar atardı. XIV yüzyılda, Ming’ler sülâlesi devrinde, bambu füzelerin bataryaları, barutla ateşlenir ve birbiri ardınca, yüz metreden öteye mermiler fırlatırlardı. Bunların adı «ateş canavarı»ydı.
Avrupalılar «Çin karı» denilen barutu XIII. yüzyıla doğru Araplardan, Haçlılar aracılığıyla öğrendiler. XIV. yüzyılda ise, toplarda kullandıkları için, ona «top barutu» adını verdiler. Alman keşişi Berthold Schwarz, barutun bileşimini daha da geliştirdi.
Nihayet 1884 yılında Fransız mühendisi Paul Vieille, nitrik asitle işlenmiş pamuktan yararlanarak, patlaması kara barutunkinden çok daha şiddetli olan dumansız barutu icat etti. Dumansız barutun esası ise nitroselüloz adlı kimyasal bir maddedir.
BARUTUN İCAT EDİLMESİ
Barut bilinen en eski patlayıcı, itekleyici kimyasaldır. Tarihte bilinen ve baruttan bahseden ilk yazı, 850 yılında Çin’de yazılmış bir kitapta geçmektedir. Kitapta ölümsüzlük iksirini bulmaya çalışan bir simyacının yan ürün olarak barutu bulduğunu gösteren kısımlar mevcuttur. Kullandığı maddeler ve yanıcılığından bahsedilmiştir. Çinliler barutu silah olarak ilk defa 904 yılında patlayıcı olarak kullandılar. Adını “uçan ateş” koymuşlardı. Ardından barut bombalarını mancınıklarda da kullanmaya başladılar. Barutun kayıtlı ilk itici güç olarak kullanılması 1132 yılında bambudan yapılmış toplarda kullanılması denemeleridir. Metal boruya sahip topların kullanımı 1268-1279 tarihleri arasında Moğollar ile Song Hanedanlığı arasındaki savaşta görülür. Barutun Araplar tarafından kullanılması 13. yüzyılda gerçekleşmiştir. Barutun Avrupa’ya nasıl geldiği hakkında fazla bir bilgi yoktur. Bazı tarihçiler İpek Yolu yoluyla geldiğine inanmakta, bir grup da, barutun Avrupa’da Çin’den bağımsız olarak icat edildiğini savunmaktadır. 1846 yılında İtalya’da Soprero, İsveç’te Schönbein ve Fransa’da Böttger adlı kimyagerler ayrı ayrı çalışarak Nitrogliserin ve Nitroselüloz ( veya pamuk barutu) adı verilen barut çeşidini buldular. Bu patlayıcılar olumlu olduğundan, birçok kişi bunları tekamül ettirmek için çaba sarf etti 1886’da Fransız kimyager Vielle silahlarda kullanılabilen ilk dumansız barutu yaptı.
Barut kelimesi ile ilgili cümleler
Barut ile ilgili deyimler ve anlamları
Barut nedir tarihçesi