Kalbimi toprağın altına gömdünüz,
Ey sevgili kalbini yanıma göm de öyle git.
Hayatının yarısı ızdıraplamı geçti senin de?
Alevden gömlek giydim,halimden anlayan olmadı
Yanık bir ney sesi dinliyorum,aşikane şiir bahçesinde
Senin yolunu gözlemekten,yorgun bitap düştüm sevgili
And içiyorum,seni beklemekten sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.
Sana olan bu kara sevdam,yüzlerce kez öldürdü,
yüzlerce kez,diriltti şu yüreciğimi ah be sevgili ah.
Seninle,özlem mesafem bir okun düşeceği mesafeler kadar kısa,
Ateşlere veriyorum yüreğimi,sensizliğimin özlemleriyle,
Gönül yolumun üzerine koydum,yok olup gidişini,
Zamanı ve zamanın neresinde durduğumu pek önemsemiyorum
Artık gönlüm yaralı,biz aşk-ın şarabıyla mutlu olamadık.
Düşlerimde bile,seninle olmak bana yetiyor,
Yalın,ruhumu sonsuzluğa doğru salıverdim,ruhuna.
Her yokuşun bir inişi var derler ya,
Artık,ne yokuşu çıkacak gücüm,ne de inişi inecek gücüm kalmadı.
Gönül gözü körelmiş,bedbah/lar bilemezler,göremezler aşkımızı,
Ah be sev/gilim içimdeki acı,senin vuslatına kavuşamayışımdır,
Beni bu dikenli yollara salan,bir bahardan daha kısa sürdü mutluluğumuz.
Güneş artık solgun doğuyor,yüzümüze sevgili,
Of off,sevgili sen ne yaptın?
Sen beni,kara çalı dolu dikenlerin üstüne attın.!
Hiç bir yerim acımıyor,yalnızlığım ve yüreğim ölüyor,
yavaş yavaş.
Ey sevgili,ellerinle hiç acıtmadan sinemi yarıp,
Kalbimin acıyan yerlerine melhem olsaydın,sonra tekrar kapatsaydın,
Kalbine,kalbimi sıkıca nakşetseydin,rengarenk gökkuşağı renkleriyle,
Sensizlik özlemlerimi,yok ederek.
Emine Öztürk