MUTAFFİFîN SÛRESİ: Mekke döneminin sonunda nazil olan bir sûre olup 36 ayettir. Adını ilk ayetinden almıştır. İşlerini dürüst yapmayan, ölçüsüne tartısına hile karıştıranların istikbaldeki kötü âkıbetlerini, dürüst insanların ise önem ve kıymetlerini ve kendilerine verilecek mükâfatları bildirir.
Bismillahirrahmanirrahim.
1 – Vay haline eksik ölçüp tartan mutaffiflerin.
2 – Onlar ki satın alırken haklarını tam olarak alırlar.
3 – Fakat kendileri başkalarına satar, ölçüp tartarken eksik yapar, hîle karıştırırlar. [17,35; 6,152; 55,9]
4-6 – Sahi onlar, o en mühim günde, yani bütün insanların Rabbülaleminin divanında duracakları günde, diriltilip toplanacaklarını düşünmezler mi?
7 – Hayır! hileye sapmayın, ahireti inkâr etmeyin! Doğrusu, yoldan sapan kâfirlerin hesap defterleri Siccin’dedir.
8 – Siccin nedir bilir misin?
9 – Siccin kâfirlerin yaptıkları işlerin kaydedildiği bir defterdir.
10 – Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!
11 – Hesap vermeyi yalan sayanların vay hallerine!
12 – Buna “yalan” diyenler, ancak zalimler, azgınlar, günaha dadananlardır.
13 – Kendilerine ayetlerimiz okunduğunda: “Bunlar, eski devirde yaşamış insanların masalları!” diyenlerdir. [16,24; 25,5]
14 – Hayır! Gerçek öyle değil! Asıl onlardır ki yapmaya alıştıkları kötü işler, gitgide kalplerini paslandırdı da, onun için ahireti inkâr ederler. Bu ayeti açıklama sadedinde Peygamber Efendimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur: “Kul bir günah işlediği vakit, kalbinde siyah bir nokta oluşur. Eğer tevbe edip vazgeçer, af dilerse kalbi yine parlar. Ama döner tekrar yaparsa o leke büyür, nihayet bütün kalbini ele geçirir. İşte Kur’anda Yüce Allahın “Yapmaya alıştıkları kötü işler, gitgide kalblerini paslandırdı” ayetinde bildirdiği pas budur.”
15 – Hayır! Hayır! Bu, cezasız kalmayacak. Onlar, o gün Rablerini görmekten mahrum kalacaklardır.
16 – Peşinden de elbette cehenneme gireceklerdir.
17 – Sonra kendilerine: “İşte size yalan saydığınız cehennem!” denilir.
18 – Fakat hayırlı insanların hesap defterleri “illiyyûn”dadır.
19 – “İlliyyûn” bilir misin nedir?
20 – İlliyyûn, müminlerin yaptıkları işlerin kaydedildiği defterdir.
21 – Allaha yakın olanlar ona şahid olurlar.
22 – İşte o hayırlı insanlar, naîm cennetlerindedirler.
23 – Koltukları üzerinde neşe ile etrafa bakarlar.
24 – Sen onlara bakınca yüzlerinde, cennet nimetlerinden yararlanmanın sevincini okursun.
25 – Kendilerine ağzı mühürlü saf şarap şişelerinden şarap ikram edilir.
26 – Hitamı misktir, içildiğinde sonu mis gibi kokar. İşte yarışacaklarsa insanlar, bu cennet devletine konmak için yarışsınlar!
27 – O şaraba Tesnim içkisi de karıştırılır.
28 – Tesnim de, Allaha yakın olanların içecekleri bir kaynaktır.
29 – Cürümlere, suçlara batanlar dünyada iken, müminlerle alay edip onlara gülerlerdi.
30 – Yanlarından geçerken kaş göz hareketleriyle onları küçümserlerdi.
31 – Ailelerine döndüklerinde yaptıkları bu işlerle övünüp eğlenirlerdi.
32 – Onları gördükleri zaman: “Şunlar kaçık insanlar, anormal tipler!” derlerdi.
33 – Hoş bunları müminlere gözcü tayin eden de yoktu ya! (Fuzuli bir tarzda, kendi kendilerinde öyle bir yetki görürlerdi.)
34 – İşte bu gün de, müminler kâfirlerin üstüne gülerler.
35-36 – Koltuklarına kurulurlar”Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?” diye bakınırlar.