Şekavet; eşkiyâlık, soygunculuk, yol kesicilik, bedbahtlık, bahtı karalık, haydutluk, şakîlik, kötü yaratılışlı, kötü iş işleyecek tıynette olma, kutsuzluk gibi anlamlara gelir. İşte şekavet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Yoksa bugünkü rezâletine / Şekāvetine, şenâatine / Katlanıp da birlikte yaşamak / Mevlâ emri değildir elbette. (A. V. Paşa)
– Bu makāle, Naziler’in şekāvet ve cürüm ortağı Rusya’ya karşı şiddetli, ateşli bir ithamnâmeydi. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– İslâm, insanı her türlü zulüm, haksızlık ve şekàvetten selâmete çıkarır.
– İnsanın esbâb-ı saâdet ve şekāvetini tamâmıyle mübeyyin bulunan bu âyet bütün âlemi irşâda kifâyet eylemektedir. (M. Nâci)
– Du Loir, Devlet-i Aliyye’de müşâhede ettiği emniyet ve asâyiş hakkında şöyle der; Bu memlekette hemen hiçbir cinâyet hâdisesi olmaz! Eğer bir-iki fevkalâde hâdise zuhûr edecek olursa, onlar da ya ânî bir feverândan yâhut da yol kesen haydutların şekàvetlerinden ibârettir.
– Herkesin ortasında yapılan bu şekavete neden kimse karışmıyor? (H. Taner)