Ağrı; vücudun herhangi bir yerinde derinden ve yaygın bir şekilde hissedilen sürekli acı ve ıztırap, sızı, veca demektir. Ağrı mecaz anlamı ise; gönül üzüntüsü, mânevî ıztırap, kaygı, tasa, dert gibi anlamlara gelir. İşte ağrı kelimesi ile ilgili cümleler.
– Ve eğer o mübârek ağrı olmasaydı bütün bu eserler nasıl doğarlar, hangi mûcizeyle eski hayat ağacı yeni meyvelerle donanırdı? (A. H. Tanpınar)
– Ağrılı başa taç bile belâ olur. (C. Şahâbeddin)
– Küçük sultânın ayı, günü dolup ağrısı tutar (Eflâtun C. Güney)
– Dizim de çok ağrımaya başladı. (P. Safâ)
– Boğazım çok ağrıyor, ben dondurma yemiyeceğim.
– Anlaşılan kollarındaki ağrı biraz daha sürecek. (A. Ümit)
– Dünkü idmandan kalan ağrılar beni çok fena zorlamaya başladı.
– Hala hastayım ve hatta dün başım öyle bir ağrıdı ki ağlamaya başladım.
– Dindirmez anladım bunu hiçbir güzel kıyı / Bir bitmeyen susuzluğa benzer bu ağrıyı. (Y. Kemal)
– Boğazım ağrıyor ve burnum akıyor.
– Sabah yataktan müthiş bir omuz ağrısı ile kalkmıştı. (H. Taner)
– Şu içimdeki ağrıyı bir dile getirebilsem, dağlar ağlar.
– Spor salonundaki ilk antremanımdan sonra vücudum öyle ağrıdı ki, kendimi felçli gibi hissettim.
– Ameliyat ağrılarım olduğu için yataktan çok zor kalkıyorum.
– Kolum ağrıyor derse merhem süreriz. (N. Kemal)
– Bu ağrı dayanılmazlaştı.
– Başım çok ağrıdığı için kendimi kötü hissediyorum.
– Uyuyamadım, ağrılarım arttı, fakat rûhî azâbıma nispetle çok asil, sâde ve saf olan et ıztırâbımı o gece sevdim. (P. Safâ)