Odun; yakılmak üzere kesilmiş ağaç demektir. Odun mecaz anlamı ise; anlayışsız, hiç incelmemiş, görgüsüz, kaba kimse demektir. Odun kafalı; anlayışı kıt, kalın kafalı (kimse) anlamına gelir. İşte odun kelimesi ile ilgili cümleler.
– Ne talihsiz biriyim, odun gibi bir kocaya denk geldim.
– Şimdi orman kokusunu yalnız odunların ateşle ilk temâsından alıyorum. (R. E. Ünaydın)
– Saat sorarım; gitmez. Odun gibidir, üstüne almaz; hiç de anlamaz. (A. V. Paşa)
– Sobada çıralar hemen alev almış, odunları da tutuşturmuştu. (T. Buğra)
– Mehmet odun kırarken, siz ne yapıyordunuz?
– Odunlar baltadan dâvâ edeceklermiş, sapı içimizden diye vazgeçmişler. (Atasözü)
– Hasan, odun almak için baltasını alıp ormana doğru gitti.
– Oduncu odunları satıp bedelini alırken herif paralara ortak olmak ister. (F. Reşat)
– Neden dışarı çıkıp biraz yakacak odun getirmiyorsun?
– Çok üşüdüm, ateş yakmak için biraz odun almaya gider misin?
– Hey koca sersemler; dramı, trajediyi, destanı daha ne vakte kadar duyguları odunlaşmış kadınlarla erkeklerde arayacaksınız? (T. Buğra)
– Babam her gün odun kırar.
– Yampiri, çarpık boyunlular, odun kafalılar / Gotlar’dan, Ostrogotlar’dan beter hödükler. (S. Eyüboğlu)
– Çocuklara karşı odun gibi davranmazsan sevinirim.