İnsanlar erken çağlarda, göğü gözlemeyi ve gökcisimlerinin hareketlerini yöneten kanunları bulmayı bildiler. Nitekim, Babil’deki Belus kulesi, hemen hemen 3.000 yıl önce, bu amaçla kurulmuş ve kullanılmıştı. Gökcisimlerini daha iyi incelemek için, rasathaneler yapıldı. Rasathane; yıldızların gözlendiği yer, gözlemevi demektir.
Rasathane, özel bir binaya sahip olup rasat faaliyetine (yıldızların hareketlerinin gözlenmesine) ve astronomik çalışmalara sahne olan ve sadece bu tür işlerin gerçekleştirildiği bir kurumdur. İşte bu anlamıyla rasathane, Ortaçağ İslâm medeniyetinin meydana getirdiği ve dünya medeniyetine, insanlığa sunduğu bir kurumdur.
Mısır’da, Ramses II’nin mezarının M.ö. XII. yüzyılda bir rasathane olarak düzenlendiği biliniyor. Yine Meksika’daki tapınakların ve Avrupa’dak tarihöncesi anıtların göğü gözleyebilmek amacıyla dikildikleri kuşkusuzdur Avrupa’nın gerçek anlamda ilk rasathanesi 1561 yılında Almanya’nın Kassel ilinde kuruldu. Danimarkalı astronom Tycho Brahe, bazı yabancı rasathaneleri gezip gördükten sonra, 1576 yılında Hveen adasında, muhteşem Uraniborg sarayını yaptırdı. Bu sarayın «Yıldızlar Şatosu» denilen bir rasathanesi vardı. Orada göğü gözleyen Brahe, bir yıldızlar kataloğu düzenlemeye başladı.
A.B.D.’de, son derece modern rasathaneler düzenlenmiştir. Palomar tepesindeki rasathanede, 508 sm çapında aynası bulunan bir teleskop vardır.
S.S.C.B.’de, Semirodriki tepesindeki rasathanenin teleskop aynasının çapı 6 m’yi geçer ve ağırlığı 70 tondur. Ama, İngiltere’deki Hersmonceaux rasathanesinin teleskop aynası, görüntüleri yeğinleştiren düzeneği sayesinde 20 kat daha güçlüdür. Türkiye’de ilk modern rasathane 1911 yılında Kandilli’de kurulmuştur.
Dünyanın en güçlü radyoastronomi rasathaneleri arasında Fransanın Nançay, Avustralya’nın Parkes ve Christiansen rasathaneleri bulunmaktadır.