Medeni; uygar, medeniyetin sağladığı imkânlardan yararlanan, medeniyetle ilgili, mütemeddin, şehre âit, şehir halkından olan, şehirde yaşayan, şehirli gibi anlamlara gelir. Medeni mecaz anlamı ise; görgülü, terbiyeli, kibar, ince, nâzik demektir. İşte medeni kelimesi ile ilgili cümleler.
– Ah Kenan, sen ne kadar nâzik ve medenî idin. (Ö. Seyfeddin)
– Zerre kadar mübâlağa etmeksizin diyebiliriz ki o asırlarda Türklüğün medenî kābiliyeti Latinler’in medenî kābiliyetinden yüksekti. (Y. Kemal)
– Şirin, medenî bir yer. (R. N. Güntekin)
– Orada medeni bir insan gibi yaşamak, hasılı oraya yerleşmek istiyordu. (Y. K. Beyatlı)
– Ahlak sahibi bir insan medeni biri insandır.
– Yabancı bir işgal kuvveti olmalarından dolayı hoş görünmemekle berâber İtalyanlar’ın halkımıza karşı davranışları en medenîsiydi. (H. E. Adıvar)
– Adam o kadar medeni bir insan ki her şeye rağmen bize arabasını gönderdi.
– Ayrılacaklarsa da medeni bir şekilde ayrılsınlar.
– Oldukça medeni bir toplum yaşıyor bu ülkede.
– Medeni bir hayat yaşamak için ahlak değerlerine sahip çıkmak gerekir.
– O da çok medeni bir şekilde davrandı, ben de tabiki aynı şekilde davrandım.
– Senin kadar medeni biri olmak ben de isterdim.
– Çok ayıp oldu; sözlerini, istediğini daha medeni anlatabilirdi. (K. Korcan)
– Medeni olmak için çalışmak gerekmez, medeni olmak önceki nesilden öğrenilir.
– Yazarlar medeni ve saygılı olmalı.
– Medeni biri olduğu için toplumda hemen kendini gösterir.
– Medeni insanlar her zaman nazik insanlardır.
– Bunlar, Zeyneb’in beldesini gezmeye giden medenî seyyah kervanlarıdır. (R. H. Karay)