Aziz; yüce, kıymetli, değerli, mukaddes, muazzez, saygı duyulan, sevgide çok üstün tutulan, çok sevilen, hürmet edilen, sevgili, dost, maddî ve mânevî hayâtı insanlığa örnek olabilecek kerâmet sâhibi erkek eren, ermiş, velî, hıristiyanlıkta kilisenin din büyüğü olarak kabul ettiği kimse gibi manalara gelir. Ayrıca aziz; benzeri bulunmayan, eşşiz kudret sâhibi, mağlûp edilmesi mümkün olmayan” mânâsında esmâ-i hüsnâdan yani Allah’ın en güzel isimlerinden’dir. İşte aziz kelimesi ile ilgili cümleler.
– Sana dün bir tepeden baktım azîz İstanbul. (Y. Kemal)
– Nasıl ki en aziz ölülerin bile döndüğünü istemiyoruz. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Aziz ömrümüzün kalanını ilm-i şerif tahsîline ayırdık… (K. Çelebi)
– Bize necat vermek için yol açan azizlerin sırasında sayılır. (M. E. Yurdakul)
– Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. (Atatürk)
– Senin kadar aziz olan başka birini görmedim.
– Malazgirt’te bileğinin kuvvetiyle, dehâsının zoruyle bu aziz vatanın kapılarını açar Alpaslan… (A. H. Tanpınar)
– Bu türbede bir aziz yatıyor. (Ş. Sâmi)
– İmdi aziz olan insanda kemal odur ki nefsini bile. (E. Rûmî)
– Edep başka şey azizim, okumakla öğrenilmiyor.
– Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı. (M. Ş. Esendal)
– Kendisi çok aziz bir insan olduğu için herkes onu sever.
– Fakat o yüksek kalbli bir azizdir. (K. Çelebi)
– Hevâ-yı nefsten sermâye-i izzettir istiğnâ / Azîz olmazdı Yûsuf çekmese dâmen Züleyhâ’dan. (K. Râgıb Paşa)
– Allah seni aziz etsin.
– Aziz Peter Roma’da ve Aziz Paul Londra’dadır.
– Protestanlar azizleri kutsal saymazlar.
– Azizlerini bu türlü bir tabiat manzarası içinde tasvir ettiler. (R. E. Ünaydın)