Gecekondu, konut sorununu çözemeyen düşük gelirli insanların buldukları boş topraklarda, çok kısa bir süre içinde kendi olanaklarıyla yaptıkları evlere denir. Diğer bir ifade ile gecekondu; büyük kentlerin ve kasabaların dolaylarında, yapı izni alınmaksızın, çoğunlukla da devlet arsası üzerinde, gizlice ve genellikle bir gecede çatılıveren, bir ya da iki odalı barınak demektir.
Bu evler daha yapım halindeyken, kullanacak olanlar içine yerleşir. Dört duvarının ve bir çatısının olması başlangıç için yeterlidir. Yapı, içinde yaşayanların gereksinmelerine göre zamanla gelişir. Bu derme çatma evlerin başlangıçta ne suyu, ne yolu, ne de elektriği vardır. Gecekondu olgusu sanayileşme çabasında olan azgelişmiş ülkelerde, II. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında köylerden kentlere göçün hızlandığı bir ortamda ortaya çıktı.
Kentlerde varlıklı ve görece toplumsal güvenceye sahip kesimlerin yaşadıkları yerlerin dışında kalan, kente uzak ve bazen aşırı eğimli yerlerde yapılan gecekondular kent çevresinde bir halka biçiminde yer alır. Yaptığı konut yüzünden yasadışı duruma düşen gecekondu sahiplerine konutlarının tapusunu vermek, bu konutları yola, suya ve elektriğe kavuşturmak, çoğu zaman toplumsal hizmette bulunma çabasından çok, bir siyasal çıkar konusu olmaktadır.
Asya, Güney Amerika ve Afrika’da insanların iş bulmak amacıyla kırsal alanlardan kentlere göçü, kentlerin nüfusunun beklenmedik biçimde artmasına neden oldu. Bu kentlerde yeterli iş alanlarının bulunmayışı, yeni gelenlerin büyük çoğunluğunun sürekli olmayan ve hiçbir sosyal güvencesi bulunmayan işlerde çalışmak zorunda kalmalarına yol açtı. En temel sorun olan barınma sorunu ise ordan burdan toplanan briket, tahta, eternit, plastik türünden malzemeden çatılan evlerle çözümlenmeye çalışıldı.
Hindistan’da, Cezayir’de, Peru’da, Brezilya’da, Meksika’da, İran’da ve ülkemizde gecekondu yerleşim alanları yaygındır. Brezilya’daki Recife’de, 1,2 milyon insanın yoksulluk içinde yaşadığı ve kent nüfusunun beşte ikisini barındıran, favela denen uçsuz bucaksız gecekondu mahalleleri vardır. Bu ürkütücü koşullara karşın, kırsal kesimden kopan insanlar bir gün iş bulabilecekleri, çocuklarına daha iyi bir eğitim ve güvenli bir yaşam sağlayacakları umuduyla kentleri köylere yeğlemektedirler.
Sunay Akın Gecekondu şiiri için tıklayın!