Virane; yıkılmış, yıkıntı, ören, harap olmuş eski yapı, yanmış veya yıkılmış yapılardan geriye kalan yıkıntılarla dolu yer, bakımsız kalıp çok harap olmuş ya da yıkılmış yapı gibi anlamlara gelir. İşte virane kelimesi ile ilgili cümleler.
– Yurdu baştan başa vîrâneye dönmüş Türk’ün / Dünkü şen şâtır ocaklar yatıyor yerde bugün. (M. Âkif)
– Beş gün geçmeden viraneye çevirdiler evi.
– Virane durumda olduğunu görünce içim acıdı.
– Bu çiçekleri vîrâneler arasında yapıyor. (R. H. Karay)
– Şimdi viraneye dönen bu evde kim bilir ne hatıralar yaşanmış.
– Kim bilir hangi viranelerden, tarlalardan, bahçelerden … kucak kucak odun, çalı çırpı toplayıp getiriyor. (R. N. Güntekin)
– Geriye virane bir şehir kaldı.
– Zuhûru dâimâ gencînenin vîrânededir hep. (Râşid)
– Viranede oynayan çocukların sesleri gittikçe azalıyor. (P. Safa)
– Eski kiracı evi viraneye çevirmiş, epey masraf çıkacak gibi.