Lezzet; ağız yoluyla alınan tat, çeşni demektir. Lezzet mecaz anlamı ise; herhangi bir şeyden alınan zevk, haz, safâ anlamlarına gelir. İşte lezzet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Şu tatilin lezzetini çıkarmaya çalışacağım.
– Yıllar sonra araba sahibi olmanın lezzetini çıkarıyordu.
– Yemeğin lezzetini çıkarmak için, ağır ağır yiyordu.
– Lezzetli yemekler yemek bizim de hakkımız.
– Hayatın lezzetini çıkarma peşinde koşarken, doğru yoldan sapma.
– Tekrar odaya dönse bu kaynağın suyunda umduğu lezzeti tekrar bulabilecek miydi? (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Bir şâheserin lezzetini birden tatsaydım… (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Karım diye demiyorum lezzet ustası olduğu için çok mutluyum.
– Bu yemek gerçekten lezzetli.
– Uysal hayatımız daima gönlümün de aklımın da en lezzet aldığı meşgalesi. (R. H. Karay)
– Orada meyveler çiçek kokuyor, çiçekler meyve lezzetinde duruyor (R. H. Karay)
– Lezzet deyince İstanbul’da hemen herkesin aklına bu lokanta gelir.
– Cefâsı bile lezzet, sükûnu bile cidal, neşesi bile melâl kılıklı Anadolu… (R. E. Ünaydın)
– Kurabiyeler lezzetliydi.
– Ona da dinlenmek gibi bir lezzet yetişir. (A. Rasim)
– Yediğinde lezzet almadığın, şeyi bir daha yeme.
– Baklava ile samsa arasındaki lezzet ve yapılış farkını anlatmaya başlar. (S. Ayverdi)
– Bu yemekler gerçekten bir lezzet harikası olmuşlar.
– Lezzetli akşam yemeği için sana teşekkür ederim.
– Baharda öyle serin, öyle tatlıdır ki sular / Yazık bu lezzeti ömründe tatmamışsan hiç. (O. S. Orhon)
– Hayattan lezzet almak için, doğruluktan ayrılma.
– Okudukça lezzet alacağınızı umduğum, bir romanım piyasaya çıkıyor.