Muhtaç; fakir, yoksul, geçim güçlüğü içinde bulunan, ihtiyaç içinde olan, bir şeye veya kimseye ihtiyâcı olan, ihtiyaç duyan gibi anlamlara gelir. İşte muhtaç kelimesi ile ilgili cümleler.
– Genç yaşımda kimseye muhtaç olmak istemem.
– Gün gelir bu paraya muhtaç olursun.
– Kimse kimseye muhtaç olmasa, ne kadar iyi olurdu.
– Henüz onun himâyesine ne kadar muhtaç olduğumu görüyorum. (Y. Z. Ortaç)
– Sen bu halkın oyuna muhtaç olduğunu biliyorsun.
– Bâzıları karılarını bir kuru ekmeğe muhtaç etmişlerdi. (A. H. Tanpınar)
– Çocuklarını bir dilim ekmeğe muhtaç etti.
– Bakmaya mecbur olduğu aile bireylerini veya kendisini geçindirmeye yetecek geliri, malı, kazancı bulunmayan kimseye muhtaç denir.
– Akıllı ol, yoksa seni bir bardak suya muhtaç ederler.
– Merde, nâmerde muhtaç olmayacak kadar bir serveti vardı. (Ö. Seyfeddin)
– Mahallenin muhtâcına, yoksuluna, duluna, yetîme kapıları açık varlıklı konaklar, dirlikli konaklar mahalleyi tamamlardı. (S. Ayverdi)
– El âleme muhtaç olmamak için gece gündüz çalışıyorum.
– Bugün bir lokma ekmeğe muhtaç olursun. (N. Kemal)
– Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. (Atatürk)
– Maddi açıdan kimseye muhtaç olmamak çok güzel.
– Muhtaç hemşehrilerin bir kısmı etrafımda dolaşmaya, bana kur yapmaya başladılar. (R. N. Güntekin)
– İnsan ömrü unutmanın şerbetine yiyecek kadar muhtaç. (A. H. Tanpınar)
– Bugüne kadar bizi kimseye muhtaç bırakmadı.
– Yâ Rab beni muhtâcına muhtâc etme / Muhtâc isem ancak sana muhtâc olayım. (Selânikli Âkif)
– Allah kimseyi kimseye muhtaç bırakmasın.