Hareket; bir cismin durumunu ve yerini değiştirmesi, vücudu oynatma, kıpırdatma ya da kımıldanma, davranış davranma, yola çıkma, yer sarsıntısı, deprem, zelzele, değişme, canlılık, faâliyet, belli bir amaca erişmek veya bir fikri yerleştirmek için girişilen ve yürütülen faâliyetler dizisi, toplu olarak davranışa geçme, ufak çapta baş kaldırma, ayaklanma gibi anlamlara gelir. İşte hareket kelimesi ile ilgili cümleler.
– Bayram töreni için bütün sınıf harekete geçtik.
– Bu kadar şikayete rağmen savcılar neden harekete geçmiyor?
– Sabah erkenden harekete geçersek vaktinde orada olabiliriz.
– Bu gergin günlerde bir harekete kalkışmak aleyhinize olur.
– Biz harekete geçtik, bir saat sonra oradayız.
– Dâima bu iki ev arasında bir gidiş geliş, bir hareket ve haberleşme vaziyeti vardı. (S. Ayverdi)
– Saldırma için lazım gelen strateji planını tespit ederler ve ona göre harekete geçerlerdi. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Senin bu şekilde hareket halindeyken bir araca çarpıp kaçman suç da olur.
– Müzeden hoşlanmam / Mezarlıkta işim olmaz / Çarşı pazar dururken / Nerede hareket ben orada. (C. S. Tarancı)
– Derken garp istikametinde küçüklü büyüklü muazzam bir bulut kütlesi harekete geçiyor. (N. F. Kısakürek)
– Bazı hareketleriniz sizi insanlıktan çıkarıyor olabilir.
– Böylece Anadolu’da Horasanlı Baba İlyas’la başlayan geniş köylü hareketiyle ahilik teşkîlâtı onun etrâfında birleşir. Daha sağlığında hareket o kadar genişler ki II. Murad, yanı başında gelişen bu mânevî saltanattan ürkerek şeyhi Ankara’dan Edirne’ye getirtir. (A. H. Tanpınar)
– Onun dünyâsı hareket hâlinde bir dünyâdır. (A. H. Tanpınar)
– Yalan sözlerle, taraftarları harekete geçirmeye çalışıyorlar.
– Her hal ve hareketi bize kanâat veriyor ki Türk neferi elindeki tüfeği zâbitinin emri üzere istîmalden hiç, hiçbir kâr, hatta şan ve şeref bile beklemiyor. (C. Şahâbeddin)
– Bir emrimle tüm adamlarımı harekete geçiririm.
– Ben hareket halindeki motora tek seferde atlayarak bindim.
– Akşamki hareketinden dolayı özür dileyecek. (H. R. Gürpınar)
– Hareket etmek için otobüsün kalkması gerekiyor.
– Fazla hareketten çekiniyordum. (R. N. Güntekin)
– Bölgedeki iş adamlarını harekete geçirmek için eylem planı yapıyorlar.
– Bir tek omuzumun küçük bir hareketiyle cevap verdim ve hiçbir şey söylemedim. (P. Safâ)
– Sürekli hareket halinde olduğu için ona ulaşma çok zor oluyor.
– Sakin, dürüst, kıyafeti ve hareketleriyle hiçbir ayrılık göstermeyen bir adamdır. (H. E. Adıvar)
– Hareket halindeki bir cismi durduran etkiye kuvvet denir.
– Hareketleri o kadar tabiî idi ki. (A. Midhat Efendi)
– Hareket sırasında genç, bir mendil çıkarıp gözlerimi bağlamaya davranmaz mı? (A. Midhat Efendi)
– Ali’de hiç hareket yok. Kalbi üzerinden kurşun yemiş Moskof Kazağı gibi yatıyor. (A. Midhat Efendi)
– Kolunun hareketi yavaştı.
– İlçelerinde ne kadar dernek varsa hepsini harekete geçirdiler. (A. Kulin)