Çare; istenen noktaya varmak, bir engeli aşmak için tutulması gereken yol, kurtuluş yolu, çözüm yolu, sağaltım yolu, çıkar yol, ilaç, deva, bir hastalığın sağaltımına yarayan şey, tedbir gibi anlamlara gelir. İşte çare ile ilgili cümleler.
– Benden sana fayda yok, başının çaresine baksan iyi olacak.
– Ailesi başının çaresine bakması gerektiğini söylüyor.
– Bundan sonra ona ne yardım edeceğim, kendi başının çaresine baksın.
– Doktor doktor gezip çare arıyorlar.
– Yarın belki bir çâresine bakarız diye garip bir cevap aldığını söyledi. (R. N. Güntekin)
– Olan oldu ne çare, işi oluruna bırak.
– Ey her maraz ilâcına hükm eyleyen tabîb / Bîmâr-ı derd-i aşk olanın yok mu çâresi. (Fuzûlî)
– Ne çare ki onu durdurmamız mümkün değil.
– onra kocasına döndü: Sabih Bey! Her şeyden evvel hizmetçinin çâresine bakalım. (H. Z. Uşaklıgil)
– Kadın ölünceye kadar boşa çıkan hayâtına ağlar, yâhut göz yaşları çâre-saz olmazsa başka bir yerde tesellî aramak ister. (H. Z. Uşaklıgil)
– Birlik beraberlik oldukça her şeye çare buluruz.
– N’idem elim ermez yâre / Bulunmaz derdime çâre / Oldum ilimden âvâre / Beni bunda eğler misin. (Y. Emre)
– İki yıldır hastalığına çare bulmaya çalışıyoruz.
– Nihâyet çâresiz kalarak boynumu büktüm, gönlümden gelmeyen bir sesle peki dedim, yeni annem gelsin. (Kerîme Nâdir)
– Sıkboğaz etme çocuğum. Bir çaresine bakacağız. Ben annenle konuşurum.. (M. Yesari)
– Bendeki para çare olacaksa alıp getireyim.
– Ecele çâre yoktur.
– O zaman çâresiz çeke çeke koparır gibi tekrar eve sokuyorlar. (R. H. Karay)
– Eşyaları taşımak için çare arıyor.
– Tek çâremiz bu.
– Bu bitkisel karışım sana çare olacak.
– Onun için de klasik çâre dışarıdan bir çocuk, bir evlâtlık edinmekti. (S. Ayverdi)
– Doktor, hastalığının çaresine bakar.
– Akşam Sarayburnu gazinosunda oturabilmek için çâresiz derneğe kadar yürümek lâzım. (Y. Z. Ortaç)
– Aklıma bir çâre geliyor. (Yusuf Z. Ortaç)
– Çaresi tükenmiş değil, benim bir planım daha var.
– Sonra aklına daha emin bir çare gelmiş gibi ters yüzü geri döndü. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Allah çaresiz dert vermesin.
– Hiçbir çâre yok.
– Çaresiz kalınca bizden yardım istediler.
– Parası tükenip çaresiz kalınca gündelik işlere gitmeye başladı.
Çare ile ilgili atasözleri ve anlamları
Çare ile ilgili deyimler ve anlamları