Kuzu; yavru, koyun yavrusu, kuzu etinden yapılmış olan yiyecek demektir. Kuzu mecaz anlamı ise; uslu, sakin, uysal, yumuşak huylu, bir meyve ya da sebzeye bitişik olan küçük meyve ya da sebze, bir kerpiçin yarısı büyüklüğündeki küçük kerpiç, yazma kitaplarda sayfa kenarına altınla çizilmiş olan cetvelin hemen yakınına çekilen tek çizgi gibi anlamlara gelir. İşte kuzu kelimesi ile ilgili cümleler.
– Çocuk, yaşı büyüdükçe kuzu gibi olmaya başladı.
– Onlar geldiğinde sen kuzu gibi ol, sorun çıkmaz.
– Daha süt kuzusu o, nasıl kıyılıp da vurulur ona?
– Yanına almıştır kuzu dilberi / Sarılıp yatmanın zamânı şimdi. (Pir Sultan Abdal)
– Şu torbayı kaldırışına bak hele, tam bir ana kuzusu.
– Tahsildarlar, zaptiyeler köylerde kuzu gibi nâmuslu nâmuslu dolaşırlarmış. (Ö. Seyfeddin)
– Şuna bak kasaları nasıl kaldırıyor tam bir ana kuzusu
– Anasının kuzusu.
– İki kardeş can ciğer kuzu sarmasıydı.
– Demek ki bunca senelik kuzu gibi yumuşak başlı karısı da nihâyet isyan bayrağını açmıştı. (R. N. Güntekin)
– Modacı dediğimiz üç tâne herif Pâris’te, Londra’da oturdukları yerden kadınlarımızı idâre ediyor. Kadınlarımız da dinliyor. Kuzu kuzu dinliyor. (Rauf Tamer)
– Kuzu postuna bürünerek yanıma yaklaştı.
– Eğer kuzu cetvelin her iki tarafına da çekilirse böyle cetvellere çift kuzulu adı verilir. (Uğur Derman)
– Kuzu postuna bürünmüş, sahte vatanseverler türedi.
– Halka develer, bize kuzu kesiliyordu. (R. H. Karay)
– Kurdun, kuzu postuna büründüğü günler yaşıyoruz.
– Kuzum anne, doktora etki yapma! (H. E. Adıvar)
– Doru ile anlaşmamız bir hafta kadar sürdü. Ondan sonra bir kuzu gibi oldu. (H. E. Adıvar)
– Komiser efendi, hakaret ettiği kişinin kimliğini görünce kuzu kesildi.
– Kuzusunu çalarsan günah olur. (R. N. Güntekin)
– Okul müdürü sınıfa gelince, tüm çocuklar kuzu kesildi.
– Kuzum, şu kalemi verir misin?
– Öğrenciler sınıfta kuzu gibi öğretmenlerini bekliyordu.
– … sabık komiserin sahiden bir komisermiş gibi tavır aldığı anlarda kadın kuzu kesilirdi. (H. E. Adıvar)
– Şımarık çocuk, iki gündür kuzu gibi davranıyordu.
– Koyun gelir kuzusunun adı yok / Sıralanmış küleklerin südü yok / Ağamsız da bu yerlerin tadı yok. (Halk Şiiri)
– Misafirlerini, kuzu çeviren bir lokantaya götürmüş.
– Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak. (Ö. Seyfettin)
– Kuzu çevirmesi yemek için, hepimiz sabırsızlanıyorduk.
Kuzu ile ilgili deyimler ve anlamları
Kuzu ile ilgili atasözleri ve anlamları
Kuzu boyama sayfaları (15 Adet)