Pers İmparatorluğu’nun başkenti olan Persepolis, İran’ın Fars Eyaleti’ndeki Şiraz şehrinin 70 km kuzeydoğusundadır. M.Ö. 520 yılına doğru en parlak dönemini yaşayan Pers İmparatorluğu, bu günkü İran, Türkiye, Kıbrıs adası, Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır, Libya, Irak, Afganistan ve Pakistan’ı meydana getiren topraklar üzerine yayılıyordu. Çok gelişmiş bir uygarlığa sahip olan bu zengin imparatorluğun büyük kralları, şanlarına lâyık bir başkentte oturmak istiyorlardı. M.Ö. VI. yüzyıla doğru, Pers Kralı I. Darius (Dara), imparatorluğun merkezinde Persepolis’i kurdu. Oğlu Kserkses sonra da Artakserkses, bu şehri büyültüp güzelleştirdiler. Ancak, Pers imparatorluğu M.Ö. 490’a doğru Marathon’da ve ardından Salamis’te yenildiği Yunanlıların saldırıları karşısında çökmeye yüz tuttu. M.Ö. 331 yılında Makedonya kralı Büyük İskender, ordularıyla Persepolis’e girdi ve şimdi yıkıntıları bulunan o eşsiz şehri yaktırıp yağma ettirdi.
Persepolis’ten günümüze kalan bu yıkıntılar bile, onu kafamızda canlandırmaya yetiyor. Başkentlerimizin en büyük meydanları kadar geniş olan bir alanda, kral sitesi, yani Dara ile Kserkses’in sarayları ve kabul salonları (apañada) yer alıyordu. Bu alana, herbiri 111 basamaklı iki burma merdivenle çıkılıyordu. Kserkses’in taht salonunda, gövdelerinin boyu 20 metre olan 100 sütun vardı. Bu sütunların 2 metreden yüksek başlıklarının bazıları, insan başlı boğa göğüsleriyle süslüydü. Salonun cümle kapısını taştan yontulmuş iki boğa heykeli koruyordu. Kenerlarının boyu 75’er metre olan Dara’nın kabul salonu, 10.000 kişi alabilecek büyüklükteydi. Alçak kabartmalarla inceden inceye işlenmiş mezarlar ve anıtlar, Pers uygarlığının görkemini gözler önüne seriyor.
Pers İmparatorluğu özellikleri maddeler halinde
Pers Kralı Kurus (Büyük Kiros) Hayatı
Pers Kralı Dara Hayatı
Pers Kralları Darius’lar Hakkında Bilgi