Yunanistan’ın başkenti Atina, 3000 yılı aşkın bir zamandan beri var olan ve dünyanın en eski şehirlerinden biridir. Bütün dünyanın gözünde Atina, Batı uygarlığının beşiğidir. Tekrar belirtmek gerekirse; Atina, Yunanistan’ın başkenti ve yaklaşık 4 milyon kişilik nüfusuyla en büyük şehridir. Atina yüzölçümü 2.929 km², para birimi Euro’dur. Atina, Eski Yunan medeniyetinin de merkeziydi. Etrafı tepelerle çevrilidir ve yalnız batı kısmı açıktır. Limanı olan Pire’ye 7 kilometre uzaklıktadır. Atina’nın çevresindeki başlıca iller Thiva, Korinthos ve Levadia’dır.
Attike bölgesinin ortasındaki yalçın Akropolis kayalığı, Atina’nın doğuşuna tanık oldu. Mitolojiye göre, akıllı tanrıça Athena, Yunanlıların efsanevî ilk kralı Kekrops’a bir zeytin ağacı armağan etti; buna karşılık, deniz tanrısı Poseidon ise, Aktopolis’in altından bir tuzlu su kaynağı fışkırttı. Tabiî, Yunanlılar, zeytin ağacını tuzlu suya ve Athena’yı da Poseidon’a tercih ettiler. Böylece şehir, tanrıçanın adını almış oldu. Atina’nın kalıntıları, Milâttan çok öncelere kadar giden bir geçmişi olduğunu gösteriyor. Koca koca taşlardan yapılma duvarlar, şehrin bilinen ilk sâkinlerinin, Pelasgos’ların varlığını ortaya koyuyor. Hiç kuşkusuz M.Ö. X. yüzyıla doğru, Attike’yi meydana getiren on iki küçük kasaba, Athena’nın koruyuculuğu altında birleşti.
M.Ö. 594’e doğru, Solon, Atina yönetimine demokrasiyi getirdi. M.Ö. V ve IV. yüzyıllarda sanatçılar, yazarlar ve filozoflar, Atina’nın gücünü ve etkisni doruk noktasına çıkardılar. Büyük devlet adamı Perikles, Euripides ve Sophokles gibi tragedya yazarları, Anaksagoras, Sokrates ve Eflatun gibi filozoflar, heykeltraş Phidias, bunların en önemlileridir.
Askerî yenilgilerden sonra, şehir Makedonyalıların, daha sonra Romalıların (M. Ö. II yüzyıl) boyunduruğu altına girdi. Alt üst edilip yağmalanan Atina, Ortaçağ boyunca hemen hemen unutuldu. 1843 yılında yeniden Yunanistan’ın başkenti oldu.