Rahvan; binek hayvanlarının biniciyi sarsmayan yürüyüşü, koşarken bir yandaki iki bacağını aynı anda atan binek hayvanlarının biniciyi sarsmayan koşma biçimi, biniciyi sarsmadan süratli at yürüyüşü, böyle yürüyüşlü, bu şekilde yürüyen, böyle yürüyerek gibi anlamlara gelir. İşte rahvan kelimesi ile ilgili cümleler.
– Nûrullah Efendi, rahvan hayvanının nal seslerine kulak vererek çabucak dağların eteğine vardı. (Fahri Celâl)
– Hayırlar da, şerler de gizli bir yoldan, gönüllerden gönüllere sirâyet eder. Azgın serkeş at, rahvan yürümeye başlar. Ayı oyun oynar, keçi selâm verir.
– Rahvan ata binmek güzel olur.
– Bacı Bey gövdesini hayvanın rahvanına bırakmıştı, ama rahat değildi. (Kemal Tâhir)
– Ey hükümdar! Kendini aldatarak içinde bulunduğun rahatlığa güvenme! Zîrâ bu hâl, seni gaflet uykusuna düşürür. Şunu unutma ki ipek sırmalarla örtülen vücûdun kara toprağa serilecektir. Sarsmayan, rahvan küheylân attan inip, acz içinde, eyersiz bir ağaca bineceksin!
– Hecin üstünde kısa rahvan en rahat yürüyüştür. (F. R. Atay)
– Ama gittikçe daha seyrek öfkeleniyor, sert başlı savaş atlarından çok rahvan katırlara binmeyi, er meydanlarında çabalamaktansa kuş tüyü döşeklere uzanıp körpe câriyeler elinden şarap içmeyi daha çok seviyordu. (Kemal Tâhir)
– Hükümdârın biri, bir yere gitmeye hazırlanırken üzerine giymek için sayısız elbiseler içinden en güzelini ve binmek için de birçok at içinden en rahvan ve gösterişli olanı seçti.