Ruslar, 4 Ekim 1957 yılında ilk yapma uyduyu, «Sputnik 1»’i Dünya çevresindeki bir yörüngeye yerleştirdiler. Adı «Yol arkadaşı» anlamına gelen bu araç, yerküremizin çevresinde 1300 defa döndükten sonra, 4 Ocak 1958 yılında yanıp kül olarak atmosferimize düştü.
«Sputnik 1», 960 iie 125 kilometre arasındaki yüksekliklerde dönüyordu. Ağırlığı 83 kiloydu. Onu yerçekiminden kurtarmak için, onlarca ton gelen ve çok büyük miktarda yakıt tüketen güçlü füzeler kullanıldı. Üç ay boyunca, «Sputnik», Dünyaya «bip-bip» seslerinden ibaret radyö sinyalleri gönderdi. İlk Amerikan yapma uydusu «Explorer 1», Ocak 1958 yılında fırlatıldı; bu uydu, sadece 14 kilo geliyordu. «Explorer 1» uzayda beş yıla yakın bir süre kaldı.
Artık Amerikalılar, Avrupalılar ve Ruslar tarafından uzaya fırlatılan yapma uyduların sayısı bilinemiyor. Ama bilinen şudur ki onlardan birçoğu, bilimin ve insanlığın yararına katkıda bulunuyor. Meteoroloji uyduları göğümüzü gözlemliyor, bize hava tahmininde bulunmak olanağını sağlıyor ve kasırgaları haber veriyor. Symphonie (1974) gibi radyo uyduları, radyo dalgalarını alıp iletiyor ya da Dünyanın çok uzak noktaları arasında, televizyon rölesi görevini yapıyor… 1964 yılında Merih yönünde gönderilen «Mariner IV», gezegenin 10.000 kilometre yakınından geçti ve onun fotoğraflarını Dünyamıza ilettikten sonra, Güneş’in bir uydusu haline geldi. 1973 yılında uzaya fırlatılan «Skylab», ilk laboratuvar-uydu’dur. Araştırmacılar, bu türden bir uydunun içinde insanların uzayda yaşama koşullarını inceleyebilirler.