Şaman; şamanizm inanışında âyinleri yöneten ve ruhlarla ilişki kurduğuna, bu yolla hastaları iyi ettiğine, işlerde istenen sonuçları aldığına inanılan kimse, kam demektir. Tekrar belirtmek gerekirse şaman, ruhlarla insanlar arasında iletişim kuracağına inanılan kişi demektir.
Şamanizm ise; Asya’daki çeşitli Türk, Moğol ve Tunguz halklarının târihinde ve kültüründe önemli bir yer tutan, kâinâtı en büyük rûhun bulunduğu gökyüzü, insanoğlunun yaşadığı yeryüzü ve kötü ruhların yaşadığı yeraltı olarak üçe ayıran, âlemin iyi ve kötü ruhların etkisi altında olduğunu ve şamanın bu ruhlarla ilişki kurduğunu kabul eden inanç sistemi demektir.
Şamancılık veya Kamcılık olarak da bilinen Şamanizm (Fr. chamanisme) bir dinden ziyade merkezinde şamanın yer aldığı, kendine has inanç ve ritüelleriyle farklı formları bulunan vecde dayalı bir yöntemdir. Tunguzca’da “kâhin, sihirbaz” gibi anlamlara gelen, Batılı etnolog ve antropologlarca “rahip, büyücü, hekim veya ruh avcısı” şeklinde tanımlanan şaman kelimesi XVII. yüzyılın ikinci yarısında Rusça’ya geçmiş ve bu yolla yayılarak etnoloji kavramları arasına girmiştir. Tatarca ve Altayca’da şaman karşılığında kam (gam) kelimesi kullanılır. Eski Uygur yazmalarını ihtiva eden Türkisch Turfan Texte’te, Kutadgu Bilig’de ve Codex Cumanicus’ta geçer. Ayrıca Yakutça’da “oyun”, Moğolca’da “böge” veya “bö”, Kırgızca ve Kazakça’da “baksı/bahşı, karamurt, darger”, Samoyed dilinde “tadıbey” şeklinde yer alır. Kadın şamanlar ise “utagan, udagan, ubakan, utugan” diye adlandırılır.