Kara Yolculuk, otomobilin en çetin iklim koşullarını yenerek, 10.000 kilometreden uzun bir yolculuk yapabileceğini ortaya koymuştu. 1931’de gerçekleştirilen Sarı Yolculuk ise, paletli bir otomobili ne sarp dağların, ne de çöldeki çakıllı yolların durduramayacağını gösterdi.
Bu gezide İzlenecek yol, Afrika’da aşılan yol kadar uzundu; ama bu defa, Asya kıtası, «sarı» kıta boydan boya geçilecekti.
Yolculuğun yönü, amansız Afrika’nın fatihleri Haardt ve Audouin-Dubreuil tarafından saptandı. İki grupa ayrılan gezi ekibi, biri Ortadoğu’da Beyrut’tan, diğer Çin’de Pekin’den hareket ettiler ve Asya’nın göbeğinde buluşacaklardı; gerçekten de öyle oldu ve 8 Ekim 1931 günü, Himalayaların ta kuzeyindeki Aksu’da birleştiler. Yalnızca batı grubundan iki otomobil yolda kaldı ve yolcular da atla ilerlemeye mecbur oldular. Birçok kereler, sarp meyiller üzerinde, Citroen’leri yedekte çekmek için veya geçit vermeyen bazı akarsularda köprüler yapmak üzere, yerli halkın yardımına başvuruldu. Hattâ Karakurum’da dağı aşabilmek için arabalar terkedildi. Yolda kalanlar toplandıktan sonra, Asya’daki otomobil gezisi devam etti. Bundan sonra karşılaşılan en önemli zorluklar daha çok silâhlı çetelerin saldırıları oldu.
Şubat 1932’de Pekine varılmasıyla, Sarı Yolculuk mutlu sona ulaştı. Bir ay sonra kâşif Haardt’ın Hong Kong’da ölmesi nedeniyle ekip, Saygon ile Beyrut arasındaki dönüş yolunu Hindistan ve İran üzerinden aşma projesinden vazgeçmek zorunda kaldı.
Tarihte otomobil ile Afrika gezisi (Kara Yolculuk) haberi için tıklayın!