İlkel yöntemlere göre yapılmış ve üzerinde altı adam bulunan Kon-Tiki adlı bir sal, Amerika kıtasıyla Polinezya arasında sürüklendi. Bu sal, kâşif Thor Heverdahl‘ın emrindeydi.
Bu genç bilgin, Polinezya’da yaşayan insanların bir kısmının, vaktiyle Peru’dan göç etmiş Beyazlar olduğunu iddia ediyordu. Bu göç, İnkaların ataları Güney Amerika’ya gelip de orada oturanların bazılarını kovdukları sırada meydana gelmiş olacaktı. İddiasına dayanak olarak Thor Heyerdahl, sağlam bir delil ileri sürüyordu; Peruluların ataları da, Polinezyalıların ataları gibi, Tiki, «Güneşin Oğlu» adını verdikleri beyaz ve sakallı bir reisin anısını saklamışlardı. Ve aynı üslûpta yontulmuş heykelleri, aynı kişiyi canlandırıyordu. Perulular, Polinezya’ya yerleşebildiklerine göre, deniz yoluyla gelmiş olacaklardı. Bu yolculuğun yapılabileceğini göstermek isteyen Norveçli, belsem ağacı tahtalarının birbirine bağlanmasıyla yapılmış ilkel bir sal üzerinde, Callao limanından yola çıktı. Sal, rüzgâr ve akıntılarla, batıya doğru sürüklendi. Bu girişimde, yolcuların başına çoğu acıklı nice olay geldi. Tayfaların bir kısmı az kalsın saldan düşüyordu. Çarpan dalgalar, malzemeyi alıp götürdü… Bir gün, adamlardan biri denize düştü; sal duramadığı ve geriye doğru da gidemediği için, yolculardan biri halatla sala bağlı olarak suya atladı ve arkadaşına yetişip onu kurtardı.
Serüvenlerle dolu, 7000 kilometrelik yolculuktan sonra sal, manevra yapamaz hale geldi ve Tuamotu adalarının sığ kayalıkları üzerinde parçalandı. Thor Heverdahl böylece tahmin edilen göçün, gerçekten mümkün olabileceğini ortaya koymuştu.