Efsaneler, ilk Çin hükümdar sülâlesi Hsia’ların kuruluşunu, tarih öncesine kadar götürür. Sülâleyi kuranın, akıllı ve bilgili bir adam olan prens Yû olduğu söylenir. Bu çağ üstüne pek az şey biliniyor. Ne var ki Çin’de, daha o zamanlar tarım çalışmaları, gelişme yolundaydı.
Hsia’lardan sonra gelen hükümdar sülâlesi Şang’lar, 3500 yıl önce yaşadılar. Çeşitli arkeolojik araştırmalar, o devrin birçok olayını yeniden tasarlamak olanağını veren tarih atılmış yazıtları gün ışığına çıkardı.
Büyük Çin hükümdar sülâleleri, uygarlık alanında yavaş, fakat düzenli bir ilerleme sağlayarak, birbirini izledi. Çou’ar (M. Ö. 1050), Çin’ler (M. Ö. 249), Han’lar. (M. Ö. 206)… M. S. III. yüzyıla doğru, Çin, iç savaşlara sahne oldu ve imparatorluk, birkaç krallığa bölündü. Bundan sonra, Çin tarihine damgasını vuran büyük kişiler arasında, Tang’lar sülâlesinden Tây-Dzung (618). Yûen’ler sülâlesinden ve Cengiz Han’ın torunu Kubilay (1259), ve Ming’ler sülâlesinden Yunglo’nun adları sayılabilir. Pek nadir istisnalar bir yana bırakılırsa Çin, Batılılara uzun zaman kapalı kaldı; ne Romalı Antonius’un 166’da Kanton’daki elçiliği, ne IX. yüzyıldan önce Arap tacirlerinin gelişi, ne Marco Polo’nun seyahati, ne Parisli kuyumcuların XIII. yüzyıldaki ziyareti, ne XVII. yüzyılda Fransız cizvit papazlarının yerleşmesi, bu ülkeyi tanımak olanağını verdi. XIX. yüzyıldaki silâhlı çatışmalar sonunda Çin, nihayet sınırlarını açtı. Sun Yat-Sen, 1912’de ilk Çin cumhuriyetini kurdu ve Mao Çe-tung, 1 ekim 1949 günü, Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilân ederek başkan seçildi.
ÇİN
Çin, resmî adı ile Çin Halk Cumhuriyeti, Doğu Asya’da Çin Komünist Partisi tarafından tek parti rejimiyle yönetilen üniter egemen devlet. Yaklaşık 1,404 milyar ile dünyanın en kalabalık, 9,6 milyon km² ile kara alanı bakımından ikinci en büyük, toplam alan açısındansa üçüncü veya dördüncü en büyük ülkesidir. Başkenti Pekin, para birimi Çin Yuanı’dır.