Saç; insan başının derisini kaplayan kıllar, baş kılı, baş üzerinde kafa derisi ya da saç derisi denen kısımda bulunan kıl kümesine verilen genel isimdir. Bir de saç, etrafa yaymak anlamına gelen fiil olarak kullanılmaktadır. İşte saç kelimesi ile ilgili gerçek, mecaz ve eş sesli örnek cümleler.
– Benim bütün saçlarıma, senin sadece şakaklarına ak düşmüş. (R. H. Karay)
– Saçlarını kısa kestirmişsin.
– Bu saçlarla hiç bir yere gidemem.
– Sinirinden saçını başını yolmaya başladı.
– Yeni saç modelini çok beğendim.
– Saçlarını kestirmek için kuaföre gitti.
– Okul zamanlarımda saçlarım ağardı.
– Eğer bu patırtıdan, ikindi uykusu başına sıçrayan imam aşağı koşmasa iki kadın, avluda saç saça baş başa dövüşeceklerdi. (H. E. Adıvar)
– Okulda ki kızlar saç saça baş başa birbirine girdi.
– Onu, saç sakal birbirine karışmış görünce bayağı canım sıkıldı.
– Bu parada, saçı bitmedik yetimlerin de hakkı vardır.
– Bizim de saçımıza ak düştü.
– Tanrıça Hebe çaresiz kalmış, saçını başını yoluyordu. (S. F. Abasıyanık)
– Sizi okutabilmek için saçımı süpürge ettim.
– Ah gençliğim, ah sana saçımı süpürge ettiğim gençliğim de diyecek değilim. (A. Ağaoğlu)
– Ben de el evinde çalışacağıma kızımla damadıma saçımı süpürge ederim. (S. Ali)
– Saçımı süpürge edeyim, senin kölen olayım istiyorlar. (S. Soysal)
– Saçı uzun aklı kısa diye kızımla dalga geçme, inşallah doktor olacak o.
– Adamın saçı başı ağarmış, biraz saygılı ol.
– Saçı kılmak için balkona toplandılar.
– Saçı kılmak bizim oralarda da adettendir.
– Saçın topuklarını dövüyor, nasıl bakım yapıyorsun bu saçlara?
– Saçına başına bakmadan, çocuk gibi hareketler yapıyorsun.
– Biraz bekle; şimdi gelecek. Saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün.
– Yarın sınav sonuçları açıklanacak, o zaman saçın ak mı kara mı görürsün.
– Uzun zamandır ormanda çalışıyor, saçı başı birbirine karışmış.
– Sen şöyle kenara çekil, ben şimdi hallederim. Biz bu saçı değirmende ağartmadık.
– Biz bu saçı değirmende ağartmadık evladım, on yıl aşçılık yaptım ben.
– Saçına kar yağmış, gözlerinde hüzün, ne derdin Hikmet Baba?
– Saçı bitmemişin rızkını yiyen rüşvetçilerden er geç hesap sorulacak.
– Saçı bitmemişin hakkına el uzatılmaz.
Eş Sesli cümleler
– Kazanırken saçıp savurduğun paraları, sıkışınca çok ararsın.
– Düğünde saçılan paranın haddi hesabı yoktu.
– Ne istersen alırım dedin, haydi saçılıp dökül de ödeyelim şunları.
– Bütün oyuncaklarını salonun orta yerine saçmış.
– Saçılıp dökül de, kimin ne derdi varmış anlayalım.
– Çocuk albümdeki tüm fotoğrafları çıkarıp, etrafa saçmış.
– Paraları deli gibi saçmaktan başka bir işe yaramıyorsun.
– Dansöz gördü mü kendisini kaybediyor, paralarını saçmaya başlıyor.
– Etrafı dağıtıp eşyaları hep saçmışsınız.
– Bu senin yaptığın para harcamak değil, saçmak.
– Misketlerini etrafa saçma sakın.
– Yap bozun parçalarını ortaya saçmış, nasıl toplayacağız şimdi?
– Eşyalarını ortalığa saçmaktan vazgeç.
– Ders çalışırken etrafa saçtığın kağıtları bir an evvel topla.
– Tespihi koparıp tüm boncuklarını yere saçtı.
– Köpek evdeki her şeyi alt üst etmiş, tüm kitaplarımı yerlere saçmış.
– Şu masanın üstüne saçtığın kağıtları topla da biraz ortalık toplansın.
– Sana verdiğim numaraları herkese saçma.
– Ufaklık salonun ortasına toprak saçmış..
– Verdiğim bedava biletleri ona buna saçmış.
– Yapılan tartışmada herkes eteklerindeki taşları etrafa dökmüş, eski konular etrafa saçılmıştı.
– Bu kitapları kim etrafa saçtı.
– Ben ne kadar etrafı toplamakla uğraşsam da bir anda geliyor ve bütün oyuncaklarını etrafa saçıyor.
– Yıldızlar, geceleri etrafa ışık saçıyorlar.