Soğuk; ısısı çok düşük olan, ısısının azlığı nedeniyle insanı üşüten, sıcak karşıtı demektir. Ayrıca soğuk; ilgisiz, sevimsiz bir biçimde veya memnuniyetsizliğini belli eden; duygudan, sevgiden yoksun olan, yakın ve içten olmayan, ilgisiz, sevimsiz ve yersiz; cinsel istek duymayan gibi anlamlara gelir. İşte soğuk kelimesi ile ilgili gerçek ve mecaz anlamlı cümleler.
– Aman ne yüzü soğuk adamdı o öyle!
– Ölümün yüzü soğuktur.
– Soğuk almışım, öksürüp duruyorum.
– İliklerine kadar da ıslanmış ve soğuk almış. (N. F. Kısakürek)
– Ne kadınmış o da, elini sıcak sudan soğuk suya soktuğunu görmedim daha!
– Kaynanası, gelininin elini sıcak sudan soğuk suya değdirmiyor.
– Acı soğuk insanın iliklerine işliyordu.
– Bu soğuk, yavan sözler zevkimi rencide ediyordu. (H. C. Yalçın)
– Kapıya bir çıktım dışarıda çok acı bir soğuk vardı.
– Odada o kadar üşüdüm ki acı soğuk yüzünden hasta oldum.
– Ayça, neden bana iki gündür soğuk davranıyorsun?
– Onun bana soğuk durmasının nedenini biliyorum.
– Helâl olsun, ne soğukkanlı davrandı.
– Soğuk tavırla birbirlerini selamlayıp uzaklaştılar. (R. H. Karay)
– Önce ince manevralar denedi ama soğukkanlı olamadığı için göze çarpıyordu. (R. Mağden)
– Bahçede ektiğim tüm biberlere soğuk çalmış.
– Çiçeklere soğuk çalmasa bari.
– İnsanlar üzülürken senin gülmen soğuk düştü.
– Biz iş yaparken, senin boş oturman soğuk düşmüyor mu?
– Sebepsiz yere azar işitince, tüm vücudumda soğuk terler boşandı.
– Soğuk bir kadın, onunla evlenemem.
– Soğuk yakmasın diye fidanları sımsıkı sarmış.
– İnsanlar üzülürken senin gülmen soğuk kaçtı.
– Bir cenaze alayında böyle bir latife az buçuk soğuk kaçmakla beraber pek yersiz de sayılmazdı. (Reşat Nuri Güntekin)
– Biz iş yaparken, senin boş oturman soğuk kaçmıyor mu?
– Yapılan hakaretler karşısında soğukkanlılığını yitirmedi.
– Oyuncularım soğuk havada iyi mücadele ettiler, onları kutluyorum.
– Futbolcular soğukkanlılığını yitirmeye başlıyor.
– Korkudan soğuk ter dökmeye başladı.
– Suat ilgilerine heyecanla karşılık vermiyor, biraz uzak ve soğuk duruyordu. (Atilla İlhan)
– Kazayı ucuz atlattık, ama hepimiz o an soğuk ter döktük.
– Meteoroloji Marmara ile Ege’de soğuk ve kar uyarısı yaptı.
– İki ülke arasındaki soğuk savaş hala sürüyor.
– Soğuk çıkmaya başladı, benim kazağımı getirsene.
– Soğuk almak yahut hırsızlara soyulmak tehlikesi de yok. (Reşat Nuri Güntekin)
– Soğuk çıkmadan işlerimizi bitirelim.
– Konuşmalarımızı duydu zannettim, soğuk terler bastı.
– Güneşli, soğuk bir gündü. (S. F. Abasıyanık)
– Soğuk vurmasın diye fidanları sımsıkı sarmış.
– Korkudan soğuk terler dökmeye başladı.
– Karın soğuğu başka bir tür soğuktur. (S. F. Abasıyanık)
– Kazayı ucuz atlattık, ama hepimiz o an soğuk terler döktük.
– Bu el soğuktu ve titriyordu. (P. Safa)
– Helâl olsun, ne soğukkanlı davrandı.
– İki günden beri bana karşı soğuk tavır sergilemesine üzülüyorum.
– Soğuk bir gündü.
– Babasını görünce korkudan soğuk soğuk terlemeye başladı.
– Soğuk havalar başladı.