Sıla; gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer demektir. Ayrıca sıla; doğup büyüdüğü ya da bir süre ayrı kaldığı, bir süre uzak kaldığı memleketine, vatanına ve yakınlarına ulaşma, kavuşma, doğup büyüdüğü yerleri ve yakınlarını ziyâret etme anlamına da gelir. İşte sıla kelimesi ile ilgili cümleler.
– Yüce dağ başında şâhin yuvalar / Öter garip bülbülleri sılanın (Karacaoğlan)
– Ramazan Bayramı tatili için gurbetten sılaya yolculuk başladı.
– Bakarım bakarım sılam görünmez / Ara yerde yıkılası dağlar var. (Karacaoğlan)
– Ara sıra memlekete, sılaya gitmek lazım. (R. Halit Karay)
– Sonunda sıla bitti ve memleketine döndü.
– Sıla hasretiyle ciğerlerim yandı bitti.
– Birkaç taşralı, sılalarına gitmek üzere kervan ile yola çıktıkları esnâda bir mahalde eşkıyâ çetesine tesâdüf ederler (Fâik Reşat)
– Yurt dışında iyi para kazanıyordu fakat sıla hasreti onun mutlu olmasına engel oluyordu.
– Hayatımda sıla hasreti çekerek yaşadığım için memleketim hep gözümde tüttü.
– Bu sıla beni yakıp kavuracak.
– Sılaya gitmek için uzun ince bir yola çıktık.
– Sal Allahım sal sılama varayım (Pir Sultan Abdal)
– Kapıkule’de gurbetten sılaya yolculuk yoğunluğu başladı.