Nehyetmek; yasak etmek, yasaklamak, bir Şeyin yapılmamasını tenbih etmek, uyarmak, dinen yasak olan şeylerden menetmek gibi anlamlara gelir. İşte nehyetmek kelimesi ile ilgili cümleler.
– İçinizde, hayra çağıran, marufu emreden ve münkeri nehyeden bir topluluk bulunsun.
– Müneccimliği nehyetmekteki mübâlağanın sebebi, Şeyh Alâüddevle’nin Urvetü’l-vüskā’sında zikrettiği gibi üçtür. (Kâtip Çelebi)
– Rabbimiz, haddi aşarak israf çılgınlığına düşenlerin yoluna uymaktan bizleri nehyetmektedir.
– Yaratan’dan ötürü yaratılanlara şefkat ve merhametin tezâhürü olan mârûfu (iyilikleri) emredip münkerden (kötülüklerden) nehyetmek, insanlara yapılabilecek en mühim hizmettir.
– Marufu emretmek ve münkerden nehyetmek, en büyük İslami farzlardandır.
– Cenâb-ı Hak bir şeye emreder, sonra hasen olur, nehyeder, sonra kabih olur.
– Mârûfu emretmek, münkerden nehyetmek mecburiyetindeyiz.
– İyiliği emretmek dinin güzel gördüğü şeyleri insanlara anlatmak, onlara öğretmektir. Kötülükten nehyetmek ise, dinin çirkin gördüğü ve yasakladığı şeyleri insanlara bildirmek ve insanların bu şekilde o kötülüklerden sakınmasını sağlamaktır.
– Selmân radıyallahu anh’ın anlattığına göre, muşrikler kendisine: “Sizin arkadaşınızın (Aleyhissalâtu vesselâm) sizlere helâda abdest bozmayı bile öğrettiğini görüyoruz” demişlerdir.
O da onlara şöyle cevap vermiştir: “Evet, doğrudur. Rasulumüz aleyhissalâtu vesselâm, bizi sağ elimizle istinca yapmaktan nehyetti, büyük veya küçük abdest bozarken, kıbleye yönelmekten de nehyetti. Abdest bozduktan sonra istinca ederken kurumuş hayvan mayısını veya kemiği kullanmamızı da nehyetti ve dedi ki; sizden kimse, üç taştan daha azı ile istinca etmesin. (Müslim; Tirmizi)