Çirkin; güzellik duygumuza aykırı gelen, göze ya da kulağa güzel gelmeyen, güzel olmayan, güzel karşıtı demektir. Ayrıca çirkin; davranış, söz vb hoş olmayan, yakışık almayan, yersiz ve yakışıksız, hoşa gitmeyen, karanlık, dalavereli, şüpheli, çekici ve câzip olmayan, fena, kötü, çok kirli gibi anlamlara gelir. İşte çirkin kelimesi ile ilgili cümleler.
– Kız öyle müstesna bir güzelliğe sahip olmamakla beraber çirkin de değildi. (H. R. Gürpınar)
– Zîra onlar birbirinden çirkin, birbirinden değersiz saatlerdi (Yâkup K. Karaosmanoğlu)
– Bu boş ve çirkin iddiayı bir kere de onun ağzından işitmek istedim. (Ö. Seyfettin)
– Ah, keşke her gün bayram olsa gibi çirkin latîfelerin tekrarlanması… (Ahmed Midhat Efendi)
– Dedikodular artmış, o da bu çirkin işler içinde kalmak istemediğinden çekilmiş. (M. Ş. Esendal)
– Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin. (Fâruk N. Çamlıbel)
– Karısı bana çirkin görünmüyor.
– Düşündüm ki çirkin olur yine gitmezsem. (Enis B. Koryürek)
– Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
– Çirkin oturuyorsun, biraz dikkat et.
– Gerçekten o kadar çirkin mi?
– Teslim olmuş bir ceneralin alkışlarını çirkin görüyorduk. (Yahyâ Kemal)
– O, çirkin yaşlı bir adamdır.
– Çok çirkin bir tablo oluştuğu için heykelleri kaldırdık.
– Sağlık çalışanının oturduğu apartmana asılan çirkin yazıya ilk tepki sağlık çalışanından geldi.
– Dünyada çok sayıda kişi tarafından ‘dünyanın en çirkin gelini’ olarak tanımlanan Rus kadının zaman içindeki değişimi görenleri şoke ediyor.
– Al elmanın dördünü / Sev yiğidin merdini / Seveceksen güzel sev / Çekme çirkin derdini (Mâni)
– Onun bu çirkin sözlerini dinleyecek değiliz.
– Aramızda kalsın, şişman çirkin cadı diyet yapıyor.
– Çirkin insan diye bir şey yoktur.
– Bir lisânın çirkin küfürlerine benzeyen sesleri… (Ömer Seyfeddin)
– Çirkin olmadığını ona kanıtlamak için çok uğraştım.
– Beni çirkin mi buluyorsun?
– Ahmet, Özge’ye çirkin şeyler söyleyerek kışkırtmaktan hoşlanıyordu.