Müttaki; günah ve haramdan sakınan, çekinen, takva üzere yaşayan mümin, Allah’tan korktuğu ve O’nu sevdiği için günahlardan uzak duran gibi anlamlara gelir. Tekrar belirtmek gerekirse Müttaki; Allah korkusuyla kendini günahlardan uzak tutarak Allah’ın azabındân korunan ve böylelikle Allah’tan gereğince sakınan, O’na saygıda kusur etmeyen kimse demektir. İşte müttaki kelimesi ile ilgili cümleler.
– O gün takvâ sahibi müttakî kulları huzûr-u Rahmân’a heyet hâlinde toplarız. (Meryem, 85)
– Kişi, mahzurlu şevleri yapma tehlikesine düşmeyeyim diye mahzuru olmayan şeyleri de terk etmedikçe (gerçek) muttakiler derecesine ulaşamaz. (Tirmizi, Kıyâmet, 19,4,634; İbn Mâce, Zühd, 24 (2/1409)
– Rasûlullah Efendimizʼin sohbetinde bulunma fırsatı elden gittiyse de, O’nun Sünnet-i Seniyye’siyle ve Oʼnun Sünnet’ini sevenlerle sohbet imkânı hâlen mevcuttur. Bu, kıyâmete kadar devam edecektir. Büyüklerin sohbetinde bulunmak ve müttakî kimselere yakın olmak son derece feyizlidir.
– Rabbimiz bizleri muttaki kullarından eylesin. Ramazan ayı vesilesiyle elde ettiğimiz manevi kazanımları Ramazan’dan sonra da devam ettirmemizi nasip eylesin.
– O kitap (Kur’ân); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (Allah korkusuyla haramlardan sakınanlar) için bir yol göstericidir. (el-Bakara, 2)
– Ricâl-i ilmiyyeden bir zat herkese karşı müttakî, perhizkâr göründüğü halde akşamları hânesinde gizlice işret edermiş (Fâik Reşat)
– Hz Osman şöyle buyurur; Müttakî bir kulun alâmetlerinden biri, diğer insanları kurtulmuş, kendisini ise helâk olmuş görmesidir.
– Düştüm hisâb-ı zülfüne ey müttakî beni / Tesbîhe da’vet etme ki zünnâra düşmüşem (Nesîmî)
– Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurur; Allah Teâlâ müttakî, gönlü zengin, kendi hâlinde, işiyle ve ibadetiyle meşgul olan kulunu sever. (Müslim, Zühd, 11)
– Korkusuz kuvvet yaraşmaz mutlakā / Müttakî korkusuyle erdi Hakk’a (Âşık Paşa)
– (O müttakîler, geceleri namaz kılmak ve istiğfâr etmek için) yanlarını (tatlı) yataklarından ayırırlar. Korku ile ümit arasında Rab’lerine ilticâ ederler. Kendilerine verdiğimiz nîmetlerden infâk ederler. (es-Secde, 16)
– Allah katında en üstün olanınız en çok muttaki olanınızdır. (Hucurat, 49:13)