Müstesna; benzeri az bulunan, benzerlerinden ayrı, başkasına benzemeyen, benzeri olmayan, İstisnâ edilen, üstün olan, seçkin, mümtaz, kâide dışı gibi anlamlara gelir. Ayrıca müstesna; bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz, dışındaki, ayrı tutularak, ayrı muameleye tabi olan, hariç gibi anlamlara da gelir. İşte müstesna kelimesi ile ilgili cümleler.
– Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Abdullah bütün kadınları beğenmemişti; o daha müstesnâ bir güzellik istiyordu (Ahmet H. Tanpınar)
– Sur’a üflendiğinde Allah’ın dilediği müstesna, yer ve gökte bulunanlar düşüp ölecek…” (Zümer Suresi, 68. ayet)
– Asr’a yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır. (el-Asr, 1-3)
– Bir gümrük meselesinden mütevellit müsâdemeler birer müstesnâ imiş (Cenap Şahâbeddin)
– “İkisi müstesnâ hepsi geldi.” Ve bâhusus Almanlar –belki yalnız Türkiye müstesnâ olmak üzere– hiçbir tarafta bir zerre-i garib-nüvâzîye tesâdüf edemiyorlardı (Cenap Şahâbeddin)
– Cenâb-ı Hak, bu şekilde seherleri ihyâ eden ve bir infak ömrü yaşayan kullarına, şu müstesnâ müjdeyi vermektedir; “Yaptıklarına karşılık, onlar için nice sevindirici ve göz kamaştırıcı nîmetlerin saklandığını hiç kimse bilemez.” (es-Secde, 17)
– Bir müstesnâ çocuktur rûhum her yerde, her an (Behçet K. Çağlar)
– Onların bu cezaları süreklidir. Ancak bu sapıtmanın ardından tövbe ederek durumlarını düzeltenler müstesna. Çünkü Allah affedici ve merhametlidir. (Ali İmran Suresi 88. – 89. Ayet)
– Alemlerin varlık sebebi Peygamber Efendimiz, nezih bir gençlik ve ulvî bir âile hayâtı ile sergilediği müstesnâ mükemmelliklerin ardından, kırk yaşlarında iken peygamberlik mertebesine nâil oldu.
– Biz kānûn-ı târîhin bir müstesnâsı değilmişiz (Cenap Şahâbeddin)
– Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi. (F. R. Atay)
– Muhâsebeci müstesnâ olmak üzere herkes vardı (Reşat N. Güntekin)
– Onun için de zamânı geride bırakan müstesnâların şuurlu anlayışı ile kalemini de kılıcı kadar sıkı tutmasını biliyordu (Sâmiha Ayverdi)
– Bu madde müstesnadır, af dışındadır!
– Mustafa Bey benim için müstesna bir insan. Hayatımı borçlu olduğum kişi.
– İstanbul, tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla ve insanıyla “müstesna” bir şehirdir. Bu nedenle bu şehir üzerine atılan her adımda bu hususiyetin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.