Müstehak (müstahak); hak eden, bir şeye hak kazanmış, bir şeyi hak etmiş,layık, bir kimsenin layık olduğu ödül ya da ceza gibi anlamlara gelir. İşte müstehak kelimesi ile ilgili örnek cümleler.
– Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum. (R. N. Güntekin)
– Şer; Allah’ın hoşnut olmadığı, sevmediği, meşru olmayan, işlenmesi durumunda kişinin ceza ve kınamaya müstahak olacağı davranışlar demektir.
– Hz Adem’in zürriyeti içinde cennete lâyık olmayıp cehenneme müstahak olan kimselerin bulunması ve bunların sâlihlerden tefrîk edilmesi istenmiştir.
– Muhtekirler benden ziyâde cezâya müstahak oldukları için mâzur tutulacağımı ümit ederim. (Fâik Reşat)
– Bu millet, bu zillete müstahak değildir.
– O müstahakkını bulacaktır.
– Şirk koşmak, inkâr etmek veya münâfıklık yapmakla kul, Rabbine ve tevhîd ehline hiçbir zarar veremez. Fakat kendisini ebedî azâba müstahak ettiği için, nefsine en ağır şekilde zulmetmiş olur.
– Allah müstahaklarını versin. (H. Rahmi Gürpınar)
– Bunca suçu işledikten sonra bu cezanın ona müstahak olduğuna inanıyorum.
– Şüphe etme ki çoban, sevdiğinin her zaman
affına müstahaksın. (Orhan Seyfi Orhon)
– İslâm bir rahmet dînidir. Nice günah ve gaflet çukurlarına yuvarlanan beşeriyet, yaptıklarının karşılığı olarak helâk ve hüsrâna müstahak olmuşken Cenâb-ı Hak dâimâ rahmet ve af kanatlarını açarak onları saâdet iklîmine çekmeyi murâd eder.
– Her kişi ve toplum, müstehak olduğuna erişir.
– Depremi bahane eden Celal Şengör, ülkede imam hatip liseleri açıldığı için bu milletin depremde ezilmeye müstehak olduğunu söyledi.
– Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Bir sürü yeşil kart iptali yapıldı. Ama yeşil kartlıların büyük çoğunluğu buna müstehak” dedi.
– Onların indinde ağlayan bir esir mutlak dayağa, tekdîre müstahaktır.(Sâmipaşazâde Sezâî)
– Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın! (N. Cumalı)
– Celladına aşık olmuşsa bir millet, ister ezan ister çan dinlet. İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet, müstehaktır ona her türlü zillet. (Ömer Hayyam)