Mürid; dileyen, isteyen, arzulayan, irâde ve istek sâhibi olan, bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen, tarikat yolcusu, derviş, müntesip, mensup, bir üstada bağlı olan kimse demektir. Mürid Tasavvufta; irâdesi olmayan, şahsî irâde ve dünyevî alakalarından sıyrılarak Cenâb-ı Hakk’ın ve mürşîdinin irâdesine -yıkayıcı elindeki ölü gibi- kayıtsız şartsız teslim olan, mürşîdince kendisine telkin edilen hâli ve şekli hiç bozmadan istikamet üzere koruyan, bir mürşîde intisab ile tarikata girmiş kişi, seyr-i sülüka kendi isteğiyle giren ve mürşîdine kararlı ve azimli bir irâde ile bağlılık gösteren derviş, müntesib ve mensûb gibi manâlarda kullanılan bir tasavvuf terimidir.
MÜRİT KELİMESİ İLE İLGİLİ ÖRNEK CÜMLELER
– Ankara’ya geldiği zaman Hacı Bayram’ı müritleriyle ovada mahsul toplarken görür. (A. H. Tanpınar)
– Tasavvuf deyimi olarak mürid; kendi şahsi iradesine göre değil Hakk’ın iradesine göre hareket eden anlamı taşımaktadır. Derviş, müntesib, mensub kelimeleri ile eş anlamlıdır. Ölüm ve hayat gerçeğini öğrenmek niyetiyle bir kamil mürşide bağlanan talib sözü de aynı anlamı ifade eder.
– Ve nazar-ı şerîatta abd mürittir ve irâdesinden nâşî mes’uldür (Ahmet A. Konuk)
– Mürit oldur ki başlangıçta kast ve azminin hedefi Hak Taâla ola, O’na vâsıl olmadıkça hiçbir şeye meyletmeye (Taarruf)
– İçeride Ebû’l-Vefâ Hazretleri de aynı durumda idi. Mürîdân da, edeben bir şey soramıyorlardı. Fakat içlerinden ‘‘Bu işin sırrı nedir?’’ diyerek hayretle hâdisenin seyrini merak ediyorlardı.
– Mürid, irade ve talep eden, isteyen, arzu eden anlamına gelir.
– Mürşitle müritleri “ism-i celâl” zikrine başladılar (Rûşen E. Ünaydın)
– Hak dostlarından Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretleri’nin feyizli ve bereketli irşadları neticesinde etrafında toplanan mürîdân hayli çoğalmıştı.
– Mürit, şerrin ve kötülüğün hâlikı olmakla kendi kabih olmaz. Nakkāşın sadâkati güzeli gāyet güzel, çirkini gāyet çirkin yapmaktır (Mevlânâ)
– Çok defa Ankara ovasına bakarken Hacı Bayram’ın ömrünün sonuna kadar müritleriyle ekip biçtiği tarlaları düşünürüm (Ahmet H. Tanpınar)
– Uzak diyarlardaki nice samimî müridler, mürşidlerine duydukları engin muhabbet, hürmet, hasret ve bağlılıkları vesilesiyle, müstesnâ nasiplere nâil olabilirler.
– Mürid Tasavvufta, kendisi için Allah’ın irade ettiğinden başka bir şey istemeyen, Allah’ın iradesi karşısında teslim olan; tarikate giren ve şeyhe bağlanan, derviş, bende demektir.
– Utangaç mürit onun cevabını mırıldandı.