Ayak; bacağın bilekten aşağıda bulunan ve yere basmaya yarayan bölümü, bacak, vücudun belden aşağı bölümü, yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi gibi anlamlara gelmektedir. Ayrıca ayak; birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, aşağı düzeyde, sıradan, bayağı demektir. İşte ayak kelimesi ile ilgili cümleler.
– İnsanlarda iki ayak vardır.
– Büyüklerin yanında ayak ayak üstüne atılmazmış.
– Kalabalıktan en hoşlanan insan vagona ayak attı mı derhâl bir inziva hastalığına tutulur. (Reşat Nuri Güntekin)
– İnsan sağlığının korunmasında ayak sağlığı çok önemlidir.
– Arkasını dönerek sandalyesini muavinin tarafına çevirdi ve ayak ayak üstüne attı. (Peyami Safa)
– Ayak sağlığına çok dikkat etmek gerekir.
– Amerikan astronotu aya ayak basacağı günkü gazetelerde odalar seçimi havadisleri vardı. (Falih Rıfkı Atay)
– Bebeğin ayağında herhangi bir sorun çıkmamış.
– Tevfik’in kızı, kendi evladı gibi büyüttüğüm çocuk, konağa ayak basmıyor. (Halide Edip Adıvar)
– Kavgada adamın ayağını kırmışlar.
– Köy evinin içine ayak basar basmaz, elbette bir saman ve hafif tezek kokusu duyulur. (Sait Faik Abasıyanık)
– Ayak parmaklarıma basmayın.
– Bu kazaklar ayağa düştü.
– Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.
– Kısmet ayağına geldi.
– Memleketime ayak basacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum.
– Ayağını denk al yavrum, ateşle oyun olmaz diye öğüt verdi. (Haldun Taner)
– Fehmi ile Suzan uçağa ayak bastılar.
– İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var.
– Hüseyin ayaklarını suya sarkıtarak iskelede oturdu.
– Âdettir, genç kızlar girdikleri ailenin terbiyesine, gidişine ayak uydururlar. (Sait Faik Abasıyanık)
– Polisler Hasan’ın yattığı pencerenin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
– Ayağına bir pantolon çekti.
– İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalaya dağlarında bulunduğunu duydum.
– Bu gece büyük hanımın kerem ve ihsan damarları ayağa kalkmıştı; köylüler mutlaka yemek yiyeceklerdi. (Reşat Nuri Güntekin)
– Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular.
– Senin ayağınla köye akşama kadar varamayız.
– Tramvay o kadar kalabalıktı ki ben bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
– Bütün kahve halkı ayağa kalkıyor. (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
– Eğer zihninizi ayağınıza koyarsanız, o, ayak olur.
– Bir kaç siyah elbiseli ayak takımı dükkana gelip bizi tehdit ettiler.