Acemi; işe yeni girmiş, henüz bir şeyler öğrenmekte olan kimse; işinde, mesleğinde yeni olan, toy; veya bir yerin, bir kentin yabancısı olan kimse anlamlarına gelmektedir. Ayrıca acemi, bir işi meslek veya alan uzmanı olmadan yapan kişi anlamına da gelir. İşte acemi kelimesi ile ilgili örnek cümleler.
– Saz çalmada acemi ama sesi iyi.
– Polis tramvaya yol vermeli, kozunu acemi şoförle paylaşmalı idi. (Haldun Taner)
– İzmir’in acemisiyim, zorluk çekiyorum.
– Acemilik çekme diye yanına geldim.
– Anlaşılan sen İstanbul’un acemisi olmalısın. (Osman Cemal Kaygılı)
– Acemi olarak trafiğe çıkmak ölüm gibi bir şeydir.
– Acemilerin burada yüzmesi tehlikelidir.
- Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret. (N. F. Kısakürek)
– Davranışlarından bu iş yerinde acemi olduğu hemen anlaşılıyordu.
– Henüz acemi olduğu için onu kandırmak çok kolay olur.
– Acemi bir muhabir olarak görevini iyi yapıyorsun.
– Acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir. (Atasözü)
– Acemi insanlar her işi kolayca karıştırabilirler.
– İş yerine acemi bir garson almış, bardakların kırılma seslerini dinliyordu.
– Acemi balıkçının ağından balıklar nasıl kaçarsa sen de zamanları öyle kaçırdın. (N. Hikmet)
– Acemiliğini atması çok uzun sürmedi mi sence de.
– Seni son gördüğümde bu işte çok acemiydin ama artık baya uzmanlaşmışsın.
– Ben araba kullanma konusunda çok acemi biriyimdir.
– Marangozluk konusunda acemiyim ama çok çalışıyorum.
– Acemi insanların trafiğe çıkması çok yanlış bir şey.
– Sen buraların acemisisin, dikkat et kaybolma.
– Bu konuda çok acemi olduğu için hatalar yapıyor.
– Her hareketinden daha çok acemi olduğu belliydi.
– Balıkçılıkta çok acemi olmasına rağmen sepetini balıkla doldurmayı başarmıştı.