Emek; bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, çalışma anlamına gelir. Diğer bir ifade ile emek; İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çevresini hem de kendini değiştiren çalışma süreci, çaba, say demektir. Ayrıca emek; uzun, yorucu ve özenli çalışma anlamına da gelmektedir. İşte emek kelimesi ile ilgili örnek cümleler.
– Çocuğumu ne emeklerle yetiştirdim.
– Burada sizinde emeğiniz, sevgili oyuncularımızın desteğini de unutmamak gerekir.
– Ben bu yaşıma birçok emek vererek geldim.
– Sevgi demek emek demek ise Pamuk Emocan aynı zamanda emeğin kendisi oluyor.
– Senin bu okulu kazanman için ailen çok emek verdi.
– 1960’larda ve 1970’lerde ikinci grup ülkelerden özellikle AFC’ye yönelen göçler yerel işgücündeki fazlalıkların eritilmesine katkıda bulunmakla birlikte, emek-yoğun sanayilerde bir işgücü darlığı da doğurmuştur.
– Emek verilmeden kazanılmışın değeri bilinmez.
– Fransa – Türkiye maçında ortaya kötü performans ve emek vermeyen futbolcularımız var.
– Bu hayatta emek sarfettmeden hiç bir yere ulaşamazsın.
– Emeksiz yapılan bir işten hayır beklemek bir devenin matematik problemini çözmesini beklemek gibidir.
– Arkadaşımız Ayşe, bu derse çok emek harcadı.
– Ne tarz bir iş emek harcanmadan kolaylıkla başarılabiliyor.
– Emek olmadan yemek olmayacağını bilmen lazım.
– Gumball ve Darwin bir çizgi film kahramanı olmalarına rağmen her macerada büyük emek sarf ederek ailelerinin sorunlarını çözmeye çalışıyorlar.
– işçiler, emeklerinin karşılığını alamadılar.
– İnsanlar sizi belirlemesin.Siz kendi geleceğinizi ve emeğinizi belirleyin.
– Sınavadan yüksek puan alman için çok emek sarfetmen gerekiyor.
– Emek kutsaldır ve insanlar kutsal emeklerinin karşılıklarını mutlaka almalıdırlar.
– Emeğimizin karşılığını alabilmek için günlerce peşinden koştuk.
– Emeğe saygı çerçevesinde bu fotoğrafları çeken kişinin ismini listenin en altına ekledim.
– Merak etme emeklerin asla boşa gitmeyecek.
– Türkiye’deki gazetelerin büyük bir çoğunluğu emeğe saygısızlık yapmaktadır.
– Emeksiz yazılan yazı, keyifsiz okunur. (Samuel Johnson)
– Emek hırsızlığı yapan kişilerin yaptığı işler eninde sonunda başarısızlıkla sonuçlanır.
– Emek vermeden bir şeye ulaşmayı düşünmek, hayalperestlikten başka bir şey değildir. (Niyazi Eres)
– Emek verilmeden gerçekleşen başarı sadece bir ilüzyondan ibarettir.
– Bir darbe benim bütün o uzun emeklerimi sıfıra indirir. (Hüseyin Cahit Yalçın)
– Emeğinin karşılığını alamayınca bütün hevesini kaybetmişti.
– Kardeşim üniversite sınavı için büyük emek sarfetti.
– Emek vermeden para kazanmak pek mümkün olmuyor eğer oluyorsa o işte bir terslik var demektir.
– Benim emeklerimi boşa çıkarttın.
– Halının dokunmasında ki emeği anlatmak için “bunu dokuyan kadın kör oldu” dedi.
– Hayatım boyunca tek yaptığım şey sana emek vermek oldu.
– “Emeksiz yemek olmaz” diye bir atasözümüz var ve ben buna sana hatırlatırım.
– Ücret emeğin karşılığıdır.
– 1 Mayıs Emek Bayramını kutlamak herkesin doğal ve anayasal hakkıdır.
– Onun bu işte emeği çok vardı.
– Emek olmadan zenginlik olmaz.
– Her şeyin anahtarı sevgi emek ve sabırdır. Civcivi; kuluçkaya yatırarak elde edersiniz yumurtaları kırarak değil. (A.Glasow)
– Domino taşlarının dizilmesi büyük emek isteyen bir iştir ve aceleci insanlara uygun değildir.
– Kimin sana bir emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın. (Yusuf Has Hacib)
– Mustafa Kemal Atatürk’ün emekleri olmasa idi bugün ne durumda olurduk hiç bilmiyorum.
– Bu güne kadar çok emek sarf etti.
– Çizgi film ve animasyon yapmak büyük emek isteyen bir iştir ve bu sebeple bu kadar kısa zamanda ancak bunu hazırlayabildik.
– Hocalar bizim için çok emek sarf etti.
– Annemin babamın bana vermiş oldukları emeğin karşılığı bu olmamalıydı.
– Hayatta var oluş gayemizin özü ’emek’ değil midir?
– Büyük emekler ile zengin olduğunu söyleyen bu kişiye kimin emekleri ile diye sormak gerekir.