Keramet; Allah’ın yardımı ile veli kulları tarafından meydana getirilen olağanüstü olaylardır. Böyle olağanüstü olaylar, Allah’ın veli kulları için birer keramet, tabi oldukları peygamber için birer mucize sayılır. Diğer bir ifade ile Keramet; mü’min ve salih kimsenin eli üzere cereyan eden harikulâde hal demektir. İşte Keramet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Kerameti kendinden menkul..
– Gerekmez âşıka keşf ü kerâmet / Ki âşık olana bunlar tuzaktır (Sünbülî).
– Her işte bir keramet vardır.
– Henüz tekfur şehri olan Bursa’nın etrâfında zâviyelerini kurarlar, ruh kudretleri ve kerâmetleriyle bu şehri muhâsara ederler (Ahmet H. Tanpınar).
– Nikahta keramet var derer, haydi bakalım hayırlısı.
– Kerameti herkesi şaşırttı, herkes onun ermiş olduğundan emindi artık.
– Kerametler oluyor, ne olacak aman Allah’ım…
– Kerâmetin zuhur etmesi, kerâmet sâhibi şahsın mânevî hallerinde doğruluk üzere bulunduğunun alâmetidir. Hallerinde sâdık olmayan bir kimseden kerâmet nev’inden olan bir şeyin zuhur etmesi câiz değildir (Kuşeyrî Risâlesi Terc.).
– Yapılan işi eleştirmekle keramet buyurdunuz efendim.
– Kerametin en üstün olanı nedir? sorusuna İmâm-ı Kuşeyrî Hazretleri şöyle cevap veriyor; Allah’a (cc) vasıl olmak, O’na kavuşmaktır.