Huzur Sayfası
  • Anasayfa
  • Dini Bilgiler
    • Büyük İslam İlmihali
    • Dualar
    • Fıkıh
    • Hadis
    • İslam Fıkıh Ansiklopedisi
    • Kadın İlmihali
    • Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerfileri
    • Ramazan İmsakiyesi
    • Siyer
    • Şafii İlmihali ve Fıkhı
    • Şamil İslam Ansiklopedisi
  • Sağlık
  • Eğitim
    • Eğitim Haberleri
    • Okul Taban Puanları
    • Üniversiteler
    • AÖF Çıkmış Sorular
  • Şiirler
    • En Güzel Şiirler
    • Özel Günler Şiirleri
  • Şarkı Sözleri
    • İlahi Sözleri
    • Yerli Şarkı Sözleri
    • Kürtçe Şarkılar (Kürtçe Şarkı Sözleri)
  • Ansiklopedik Bilgiler
    • Genel Bilgiler
    • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
    • Deyimler
    • Atasözleri ve Anlamları
  • Tefsir Külliyatı
    • Mevdudi Tefsiri
    • Muhammed Esed Tefsiri Oku
    • Seyyid Kutub Fizilalil Kuran Tefsiri
    • İbni Kesir Tefsiri
    • Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
    • Kur’an-ı Kerim
    • Kur’an-ı Kerim Meali Diyanet
    • Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an-ı Kerim Meali
    • Suat Yıldırım Kur’an-ı Kerim Meali
    • Kur’an-ı Kerim Arapça
    • İngilizce Kur’an Meali (The Holy Quran)
  • Diğer
    • Gebelik ve Kadın Sağlığı
    • Biyografi
    • Yemek Tarifleri
    • Şifalı Bitkiler
    • Rüya Tabirleri
    • En Güzel Oyunlar
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
  • Anasayfa
  • Dini Bilgiler
    • Büyük İslam İlmihali
    • Dualar
    • Fıkıh
    • Hadis
    • İslam Fıkıh Ansiklopedisi
    • Kadın İlmihali
    • Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerfileri
    • Ramazan İmsakiyesi
    • Siyer
    • Şafii İlmihali ve Fıkhı
    • Şamil İslam Ansiklopedisi
  • Sağlık
  • Eğitim
    • Eğitim Haberleri
    • Okul Taban Puanları
    • Üniversiteler
    • AÖF Çıkmış Sorular
  • Şiirler
    • En Güzel Şiirler
    • Özel Günler Şiirleri
  • Şarkı Sözleri
    • İlahi Sözleri
    • Yerli Şarkı Sözleri
    • Kürtçe Şarkılar (Kürtçe Şarkı Sözleri)
  • Ansiklopedik Bilgiler
    • Genel Bilgiler
    • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
    • Deyimler
    • Atasözleri ve Anlamları
  • Tefsir Külliyatı
    • Mevdudi Tefsiri
    • Muhammed Esed Tefsiri Oku
    • Seyyid Kutub Fizilalil Kuran Tefsiri
    • İbni Kesir Tefsiri
    • Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
    • Kur’an-ı Kerim
    • Kur’an-ı Kerim Meali Diyanet
    • Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an-ı Kerim Meali
    • Suat Yıldırım Kur’an-ı Kerim Meali
    • Kur’an-ı Kerim Arapça
    • İngilizce Kur’an Meali (The Holy Quran)
  • Diğer
    • Gebelik ve Kadın Sağlığı
    • Biyografi
    • Yemek Tarifleri
    • Şifalı Bitkiler
    • Rüya Tabirleri
    • En Güzel Oyunlar
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
Huzur Sayfası
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
Anasayfa Faydalı Bilgiler

Akşehir nerede, hangi ilimize bağlı

Akşehir nerede, hangi ilimize bağlı

Akşehir; Konya ili’ne bağlı bir ilçe’dir. Akşehir nüfusu 2018 yılına göre 93.233, yüzölçümü 1442 km², alan kodu 0332 ve denizden yüksekliği 1050 metredir. Akşehir ilçesi Konya’nın kuzeybatısında bulunup, doğudan Ilgın, kuzeyden Akşehir Gölü ve Yunak, güneyden Doğanhisar ile Isparta’nın Şarkikaraağaç ve Yalvaç, batıdan Afyonkarahisar’ın Sultandağ ilçeleriyle çevrilidir. Akşehir; Konya – Afyon karayolu üzerinde olup Konya iline 135, Afyonkarahisar iline 90 kilometre mesafededir.

Akşehir’in kuzey ve doğu bölümleri düzlük alanlardan (ovalar) oluşmasına karşın, batısı Sultan Dağları’nın (2.481 m) yamaçlarıyla kaplıdır. Dağlar, Eğirdir ile Beyşehir gölleri havzalarının su bölümü sınırını çizer. Bir bölümü Afyonkarahisar İli sınırları içinde kalan 8 km kuzeydeki Akşehir Gölü’nün suları tatlı olup Sultan Dağları’ndan inen Adıyan Çayı gibi sularla beslenir. Gölün doğu bölümünü kaplayan alüvyonlu düzlükler, Konya Ovası’nın uzantısıdır. İklim karasaldır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar sert ve yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklık 12°C, yağış tutarı 697.7 mm’dir. Ekonomi, tarım (buğday, arpa, şekerpancarı, üzüm, elma, armut, afyon, ayçiçeği), hayvancılık (koyun, inek, kılkeçisi) ve kültür balıkçılığına dayanır. İlçe merkezinde tarım ürünleri ticareti, el sanatlarının yanı sıra, bazı küçük endüstri (yem, süt, alümünyum tel fabrikaları) kuruluşları vardır. Akşehir’in simgesi olan Nasrettin Hoca’nın anısına, 1958’den bu yana her yıl Nasrettin Hoca Şenlikleri (5-12 Temmuz) ve 1976’dan bu yana Nasrettin Hoca Gülmece Yarışması düzenlenmektedir.
AKŞEHİR TARİHİ

Günümüzdeki yerleşim merkezinde Bizans döneminde Philomelion Kenti vardı. Selçuklulardan sonra Karamanoğullarının, Eşrefoğullarının ve Hamitoğullarının eline geçen kent Yıldırım Bayezit döneminde, 1381’de Osmanlılar tarafından Isparta ile birlikte 80 bin altına satın alındı. Kent 1467’ye kadar Karamanoğulları ile Osmanlılar arasında birkaç kez el değiştirdi. Bu tarihten başlayarak sürekli Osmanlı yönetiminde kaldı. Kurtuluş Savaşı’nı sona erdiren Büyük Taarruz’un planlaması burada yapıldı. 1923’ten bu yana Konya’nın bir ilçesidir.
Akşehir Tarihsel Eserler

İlçe ve çevresi Anadolu’nun en eski yerleşme alanlarından birisi olduğu gibi Türk dönemi mimarlık anıtları açısından da oldukça zengindir. Özellikle ilçe merkezinde çoğunluğu Anadolu Selçuklu döneminde yapılmış çeşitli türde mimarlık eseri vardır. Ancak tarih kaynaklarında varlığından söz edilen çok sayıda eserin günümüze gelmediğini, gelenlerin büyük bir bölümünün de önemli ölçüde değişikliğe uğradığını belirtmek gerekir. Kentin Türk dönemine ait en eski tarihi yazıtı Ulu Cami minaresi üzerinde bulunmaktadır. 1213 tarihli yazıta göre minare, Ebu Sait İbrahim tarafından yaptırılmıştır. Yanındaki Ulu Cami’nin zaman içinde geçirdiği değişiklikler nedeniyle oldukça bozulduğu görülmektedir. Payeler ve devşirme sütunlar üzerine kubbeye dikey nefler ve mihrap önü kubbesiyle çok ayaklı tipik ulu cami şemasına sahiptir. 1223 tarihli Altın Kalem Mescidi ile 1224 tarihli Feruhşah / Mahmut Hayran Mescidi ise günümüzde yapı değerlerinden çok, kullanılan devşirme malzeme ve yazıtlarının erken tarihli oluşuyla önem taşırlar. Anadolu Selçuklu mimarlığının mescit türü yapılarından iki önemli örnek de Akşehir’de yer alır. Bunlardan 1226 tarihli Güdük Minare Mescidi ile 1235 tarihli Küçük Ayasofya Mescidi önem taşır. Güdük Minare’nin cephesi tuğladan sivri kemerlerle biçimlendirilmiş, bunları kaplayan sırlı tuğla ve çiniler zaman içinde döküldüğünden yalnızca kapı üstünde firuze yıldız ve haç biçiminde çinilerden bir sıra kalmıştır. Küçük Ayasofya Mescidi ise yalın, tek kubbeli bir yapıdır. Kubbesi zikzak biçiminde sıralanmış sırlı tuğla süslemeli olup tepesinde firuze ve mor renkli çinilerden geometrik bir dolgu vardır. Kubbeye geçiş Türk üçgenleriyle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında firuze ve mor renkte mozaik çinilerden örgülü kûfi yazıya benzer bir bezeme kuşağı uzanmakta, onun altında ve üstünde bir dizi halinde firuze renkte küçük çanaklar sıralanmaktadır. Akşehir’de bugün içinde ibadet edilen yapılardan Anadolu Selçuklu dönemine tarihlenen Kalaycı Mescidi ile Kızılca Mescit 1337 tarihli Ambardar/İplikçi Camisi, 1510 tarihli İmaret!Hasan Paşa Camisi anılması gereken tarihsel eserlerdir. Kaynaklar Fatih Sultan Mehmet döneminde Akşehir’in dört önemli medreseye sahip olduğu belirtirler. Sahip Ata Medresesi, Kadı izzettin Medresesi, Nasrettin Hoca Medresesi ve Emir Yavı Medresesi adlarındaki bu eğitim yapılarına karşılık Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde Akşehir medreselerinin 21’e yükselmiştir. Çoğu dayanıksız malzemeyle yapılan, bir bölümü de bakımsızlık nedeniyle ortadan kalkan bu yapılardan günümüze yalnızca Sahip Ata Medresesi/Taş Medrese gelebilmiştir. Yazıtına göre 1250’de ünlü Selçuklu veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılan medrese aslINda bir külliye iken, yapılar topluluğundan bugün yalnızca tek kubbeli mescit ile medrese ve yan eyvana bitişik bir türbe kalabilmiştir. Yapının cephesi; mermer taçkapı, tuğla malzemeyle yapılan son cemaat yeri ve türbenin iki renkli taştan eyvanıyla etkileyici bir görünüş kazanmıştır. Cephenin solunda, Selçuklu döneminden çok az örneği günümüze gelen çift şerefeli bir minare yükselir. Üç eyvan-lı ve açık avlulu bir plana sahip olan medresenin türbe, mescit ve minaresi mozaik çinilerle bezelidir. Medresenin revakları ve arkadaki hücreleri harap durumdadır.
Akşehir ve çevresi mimarlık değeri taşıyan mezar anıtlarıyla olduğu kadar erken Türk dönemine ait mezartaşlarının bulunduğu mezarlıklarıyla da ünlüdür. Türk mizahının en büyük ustası olarak tanınan Nasrettin Hoca’nın mezarı Akşehir’dedir. Nasrettin Hoca Türbesi olarak anılan yapı, aynı adı taşıyan mezarlığın içinde yer alır. İlk yapımına ait yazıtı bulunmayan türbe, 1905’te tümüyle onarılmış, 1939’da da onarım yenilenmiştir. Etrafı açık, altı adet sütuna oturan bir kubbenin altındaki tek sanduka Nasrettin Hoca’ya aittir.

Akşehir’in ilk biçimini büyük ölçüde koruyabilen en eski mezar anıtı Emir Yavtaş Bey Türbesi dır. 13. yüzyılın ikinci yarısından kalan “Eyvan Türbe” planlı bu yapı, taş ve tuğla karışımı malzemeyle yapılmıştır. İçinde yatan kişinin ölüm tarihi olan 1268 yılı dikkate alındığında daha eski tarihli olması gereken Seyyit Mahmut Hayrani Kümbeti ise bugünkü biçimini Karamanoğulları dönemine rastlayan 1409′ da almıştır. Taştan bir kaide üzerindeki tuğladan çok köşeli ve dilimli bir gövde ile silindir biçiminde bir külah bu yapının dış görünüşünü belirler. Üç renkli sırlı tuğla bezemelerle bunların arasına sonradan yerleştirilen yıldız ve haç biçimi çinilerle zenginleştirilmiştir.

Bezemelerin dışında, yalnızca mimarlık açısından Seyyit Mahmut Hayrani Kümbeti’nin küçük bir benzeri de, yine Karamanoğulları dönemine tarihlenen Yağlı Dede/Şeyh Eyyüp Türbesîdk. Kentin dikkati çeken öteki mezar anıtları arasında yazıtları bulunmadığı için kesin tarihleri saptanamayan Nimetullah Türbesi, Şeydi Yunus Türbesi ile Turabi Türbesini anmak gerekir. Yurdumuzun doğusunda Van Gölü kıyısındaki Ahlat ile birlikte Türkiye’nin en zengin ve en eski mezartaşlaRIna sahip olan Akşehir’de tarihsel taşlar, müzeye toplanan örnekler dışında, beş büyük alanda toplanmıştır. Bu mezarlıklar; Nasrettin Hoca Mezarlığı, Çığrık Dede!Şeyh Nasuh Çevriği Mezarlığı, iydelik Mezarlığı, Sinanettin Dede Mezarlığı ve Hacı Hamza Mezarlığı’ dır.

Akşehir’de ayrıca en eski çeşme olarak tanınan İbre Çeşmesi, üzerindeki yazıttan hazne bölümünün 1272’de yenilendiği anlaşılan Mustafa Bey Çeşmesi,1915 tarihli Musalla Çeşmesi, 1329 tarihli Meydan Hamamı, 1900 tarihli Orta Hamamı/Mavras Hamamı kentin su ve temizlik sorununa hâlâ katkıda bulunan tarihsel yapılar olarak bilinir. Kurtuluş Savaşı sırasanda 9 ay süreyle Garp Cephesi Karargâhı olarak kullanılan yapı, 1964’te Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onarılarak Akşehir Atatürk Müzesi adıyla müzeye dönüştürüldü.

  • Kullanım Şartları
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
© 2019 Huzur Sayfası

Tüm Hakları Saklıdır © 2012 - 2019 / İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz

Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
  • Anasayfa
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Gebelik ve Kadın Sağlığı
  • Dini Bilgiler
  • Şiirler
  • Rüya Tabirleri
  • Yemek Tarifleri
  • Şifalı Bitkiler
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
  • Tefsir Külliyatı
  • Ansiklopedik Bilgiler
  • Atasözleri ve Anlamları
  • Biyografi
  • Deyimler
  • En Güzel Oyunlar
  • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
  • Şarkı Sözleri

Tüm Hakları Saklıdır © 2012 - 2019 / İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz