Akdamar, Van Gölü’ndeki dört adadan biridir. (Van Gölü’ndeki dört ada; Akdamar, Kuşadası, Çarpanak ve Gadir). Diğer bir ifade ile Akdamar Adası; Van ile Bitlis ili arasında bulunan ve Van Gölü içerisinde yer alan Türkiye’nin en büyük ikinci adasıdır. Yüzölçümü 70.000 metrekare olan adanın toplam kıyı uzunluğu 3 kilometre’dir.
Akdamar Adası, su düzeyinin yarımada uçlarını basarak karadan ayırmasıyla oluşmuştur. Bitki örtüsü olarak çalıların ve badem ağaçlarının bulunduğu ada, Akdamar Kilisesi yüzünden turizm bakımından önemlidir. Gevaş’a 2 km uzaklıktaki adaya daha çok Mayıs ve Haziran aylarında gidilir. Adada başka hiçbir turistik kuruluş yoktur.
Akdamar Kilisesi
Akdamar Kilisesi, 10. yüzyılda Kral Gogik’in yaptırdığı kilise’dir. Dört kollu haç planında yapılan kilisenin, taş işçiliği güzeldir. Doğu Hıristiyan Sanatı’nın güzel bir örneğidir. Mimarı Keşiş Manuel’dir. Dış duvarlarında kabartmalar Abbasi ve Orta Asya Türk sanatından etkiler taşır. Kabartmalarda Çocuk İsa, Adem ile Havva gibi dinsel figürlerin yanında asma yaprakları ve incir yaprakları görülür.
Akdamar Söylencesi (Efsanesi)
Anadolu’da pek çok benzeri olan bir söylencedir. Adada yaşayan keşişlerden baş keşişin kızı Tamara, öteki keşiş kızlarının en güzelidir. Bir rastlantıyla Tamara’ya aşık olan Gevaşlı bir genç, geceleri gölü yüzerek geçer ve Tamara ile buluşur. Öteki kızlardan olayı duyan baş keşiş, fırtınalı bir gecede kızının yerine kıyıya ışıkla işaret koyar. Sonra ışığı söndürerek delikanlının ölmesine yol açar. Delikanlının son sözü “Ah Tamara!” dır. Bu söz halk ağzında “Akdamar” olur.