Huzur Sayfası
  • Anasayfa
  • Dini Bilgiler
    • Büyük İslam İlmihali
    • Dualar
    • Fıkıh
    • Hadis
    • İslam Fıkıh Ansiklopedisi
    • Kadın İlmihali
    • Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerfileri
    • Ramazan İmsakiyesi
    • Siyer
    • Şafii İlmihali ve Fıkhı
    • Şamil İslam Ansiklopedisi
  • Sağlık
  • Eğitim
    • Eğitim Haberleri
    • Okul Taban Puanları
    • Üniversiteler
    • AÖF Çıkmış Sorular
  • Şiirler
    • En Güzel Şiirler
    • Özel Günler Şiirleri
  • Şarkı Sözleri
    • İlahi Sözleri
    • Yerli Şarkı Sözleri
    • Kürtçe Şarkılar (Kürtçe Şarkı Sözleri)
  • Ansiklopedik Bilgiler
    • Genel Bilgiler
    • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
    • Deyimler
    • Atasözleri ve Anlamları
  • Tefsir Külliyatı
    • Mevdudi Tefsiri
    • Muhammed Esed Tefsiri Oku
    • Seyyid Kutub Fizilalil Kuran Tefsiri
    • İbni Kesir Tefsiri
    • Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
    • Kur’an-ı Kerim
    • Kur’an-ı Kerim Meali Diyanet
    • Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an-ı Kerim Meali
    • Suat Yıldırım Kur’an-ı Kerim Meali
    • Kur’an-ı Kerim Arapça
    • İngilizce Kur’an Meali (The Holy Quran)
  • Diğer
    • Gebelik ve Kadın Sağlığı
    • Biyografi
    • Yemek Tarifleri
    • Şifalı Bitkiler
    • Rüya Tabirleri
    • En Güzel Oyunlar
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
  • Anasayfa
  • Dini Bilgiler
    • Büyük İslam İlmihali
    • Dualar
    • Fıkıh
    • Hadis
    • İslam Fıkıh Ansiklopedisi
    • Kadın İlmihali
    • Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerfileri
    • Ramazan İmsakiyesi
    • Siyer
    • Şafii İlmihali ve Fıkhı
    • Şamil İslam Ansiklopedisi
  • Sağlık
  • Eğitim
    • Eğitim Haberleri
    • Okul Taban Puanları
    • Üniversiteler
    • AÖF Çıkmış Sorular
  • Şiirler
    • En Güzel Şiirler
    • Özel Günler Şiirleri
  • Şarkı Sözleri
    • İlahi Sözleri
    • Yerli Şarkı Sözleri
    • Kürtçe Şarkılar (Kürtçe Şarkı Sözleri)
  • Ansiklopedik Bilgiler
    • Genel Bilgiler
    • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
    • Deyimler
    • Atasözleri ve Anlamları
  • Tefsir Külliyatı
    • Mevdudi Tefsiri
    • Muhammed Esed Tefsiri Oku
    • Seyyid Kutub Fizilalil Kuran Tefsiri
    • İbni Kesir Tefsiri
    • Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
    • Kur’an-ı Kerim
    • Kur’an-ı Kerim Meali Diyanet
    • Elmalılı Hamdi Yazır Kur’an-ı Kerim Meali
    • Suat Yıldırım Kur’an-ı Kerim Meali
    • Kur’an-ı Kerim Arapça
    • İngilizce Kur’an Meali (The Holy Quran)
  • Diğer
    • Gebelik ve Kadın Sağlığı
    • Biyografi
    • Yemek Tarifleri
    • Şifalı Bitkiler
    • Rüya Tabirleri
    • En Güzel Oyunlar
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
Huzur Sayfası
Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
Anasayfa Faydalı Bilgiler

Akdeniz Bölgesi özellikleri

Akdeniz bölgesi hakkında bilgi

Akdeniz Bölgesi, Türkiye’nin güneyinde Akdeniz ile sınırlanan coğrafya bölgesidir. Diğer bir ifade ile Akdeniz Bölgesi, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu’nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Yüzölçümü 108.200 km2, nüfusu 9 milyon (2000 yılı nüfus sayımına göre). Bölgenin yüzölçümü, Türkiye’nin % 14’ünü oluşturur. Türkiye ortalamasına eşit olan bölge; Adana, Antalya, Mersin, Hatay, Burdur, Isparta illerinin tümünü; Kahramanmaraş İli’nin (Afşin, Elbistan dışında) büyük bölümünü; Konya, Karaman, Denizli, Afyonkarahisar, Muğla ve Gaziantep illerinin bazı ilçelerini içerir. Bölgenin, Dalaman Çayı ile Suriye sınırı arasında kalan kıyı uzunluğu 1.577 km’dir.

Batıda Ege Bölgesi ile sınırlanan Akdeniz Bölgesi’nin kuzeyinde Toroslar’ın iç etekleri önünde yayılan İç Anadolu düzlükleri, doğuda, Doğu Anadolu yükseltileri ve Güneydoğu Anadolu yaylaları yer alır.

AKDENİZ BÖLGESİ YÜZEY ŞEKİLLERİ

Akdeniz Bölgesi’nin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölge dağlarını oluşturan Toros sistemi, Anadolu’nun kuzeyinde yer alan dağlardan daha kıvrımlı ve daha kavisli bir yapıdadır. Alp sisteminin Anadolu’daki uzantısı olan Toros Dağları, öteki kollarıyla birlikte bu sistemin iç ve dış yaylarını oluşturur. Bölgede bu dağların iç yayları yer alır ve Orta Toroslar olarak adlandırılır. Çukurova’nın kuzeyinde Taşeli Yarımadası ile Uzunyayla arasında uzanan bu dağlar, birçok yerde 3.000 m’yi aşar. Bolkar Dağları içerisinde Gâvur Dağı (3.337 m), Aydos Dağı (3.480 m), Bozoğlan Dağı (3.134 m), Meydan Dağı (3.132 m) yüksekliktedir. Aladağlar içinde Torosan Dağı (3.374), Demirkazık Dağı (3.756 m), Lorut Dağı (3.588 m), Aladağ (3.333 m) yüksekliğe ulaşır. Kuzeydoğuya doğru gidildikçe 2.000 m’yi aşan tepeleriyle Tahtalı ve Binboğa dağlan uzanır. Orta Toroslar, Gülek Boğazı ile kuzey-güney bölgeleri arasında geçit verir. Dar ve dik yamaçları olan bu geçit 30 km uzunluğundadır. İkinci geçit Çakıt Boğazı’dır. Gülek Boğazı’nın 15 km doğusunda Çakıt Suyu’nun vadi tabanında yer alan geçit, Çiftehan ve Hacıkırı istasyonları arasındadır.

Toros Dağları’nın batı uzantıları, Antalya Körfezi’nin iki yanında yer alır. Teke Yarımadası ile İçel Bölgesi’nde devam eden bu dağlar kırıklı, kıvrımlı bir yapı gösterir. Teke yöresi dağları üzerindeki Akdağ (3.014), Yumru (2.760 m). Pancarlı (2.042 m), Elmalı (2.490 m), Kuhu (2.409 m). Tahtalı (2.366 m) dağlarının yükseltileri genelde 2.300 m’yi aşar. Yapılan kalkerli olan bu dağlar, Akdeniz üzerinden gelen hava akımlarının etkisiyle bol yağış alır. İrili ufaklı çanaklarda Avlan, Gördes ve Söğüt gölleri bulunur. Körfezin doğusunda Göller Bölgesi’ne doğru Göksu Irmağı’nın iki kolu arasında Beyşehir Gölü’ne kadar uzanan bu dağlar zor geçit verir. En önemli geçit Beyşehir’i Akseki üzerinden Akdeniz’e bağlayan dolambaçlı yoldur. Toroslar gibi bu dağların yapısı da kalkerlidir. Yeterli düzeyde yağış almaları ve çok geniş bir alana yayılmaları nedeniyle düden, obruk, mağara, yeraltı dereleri, su yutan delikler, gür kaynaklar gibi karstik şekiller boldur. Dağlarda yükseklikleri 2.000 m’yi aşan çok sayıda tepe bulunur. Katrana Dağı (Kulübe Tepe 2.378 m), Göldağ (2.892 m), Geyik Dağları, Büyük Gözet Dağı Tepesi (2.403 m) bunların başlıcalarıdır. Bölgenin doğusunda Torosların dış yay uzantısı olan Nur Dağları (Amanos) yer alır. Kahramanmaraş yakınlarındaki Ahır Dagı’ndan İskenderun Körfezi’nin doğu kıyısındaki Akıncı Burnu’na kadar uzanan bu dağların yükseklikleri 1.500-2.000 m arasında değişir (Dazdağ 2.240 m). Nur Dağları dik yamaçlı olmasına karşın pek çok yerde geçit verir. En önemli geçit, İskenderun’u Antakya’ya bağlayan Belen Geçidi’dir.

Akdeniz Bölgesi’nde kıvrımlı temelden oluşmuş dağlar ve örtü katmanlarının oluşturduğu vadilerle yarılmış yüksek yaylalar geniş yer tutmakla birlikte çeşitli ovalar da göze çarpar. Bu ovaların çoğu tektonik kökenli çukur alanların alüvyon yığılmasıyla dolmasından oluşmuş birikim ovalarıdır. Bunların en geniş ve eksiksiz örneği Adana Ovası’dır. Adana Ovası, Yukanova ve Çukurova olarak iki bölüme ayrılır. Yukarıova’nın denizle ilişkisi olmamasına karşın, Çukurova denize uzanan bir delta ovası görünümündedir. Bu ovalardan daha küçük bir delta ovası da Göksu ağzındadır. Bölgede birikim olayının henüz tamamlanmadığı birtakım ovalar da vardır. Ortasında göllerin bulunduğu bu tür ovaların başında Amik Gölü çevresinde genişleyen Hatay Ovası gelir. Göller yöresinde de bu türden ovalar görülür. Bunlar dışında bir kıyı ovası olan Antakya Ovası, batı bölümünde kireç tortullarının oluşturduğu yığılma nedeniyle basamaklı bir yaylayı andırır.

Akdeniz Bölgesi’nde ırmaklar, yüzey şekillerine bağlı olarak kaynakları, yataklarının engebelerle dolu olması ve eğimleri nedeniyle, aşındırma, sürükleme ve biriktinne özellikleri yoğun sulardır. Asi Irmağı dışında bölgedeki tüm suların kaynağı ülkemiz toprakları içindedir.

Başlıca ırmaklar;
Ceyhan Irmağı, Seyhan Irmağı, Asi Irmağı, Göksu Irmağı, Köprü Irmağı, Manavgat Çayı, Aksu Çayı, Tarsus Çayı, Tokluca Çayı, Alakır Çayı, Düden Çayı’dır. Uzunyayla’nın güneyinden doğan 509 km uzunluğundaki Ceyhan Irmağı, İskenderun Körfezi’ne dökülür, Dezmir Dağından doğan, ovada büklümler oluşturarak Deliburun’da denize dökülen 560 km uzunluğundaki Seyhan Irmağı, Akdeniz’e dökülen ırmakların en büyüğü ve en uzunudur. Kaynağı Lübnan’da olan Asi Irmağı ise Hatay ili topraklanndan Akdeniz’e dökülür. Irmağın tüm uzunluğu 380 km, Türkiye içindeki uzunluğu 97 km’dir. Kartal Dağı’ndan doğan Göksu Irmağı (308 km) Silifke’nin doğusundan Akdeniz’e dökülür. Beyşehir ve Eğridir Gölleri arasındaki yüksekliklerden doğan Köprü Irmağı (156 km) ve kaynağını Akdağ’dan alan Manavgat Çayı (93 km), Manavgat Çağlayanı’nı oluşturarak Akdeniz’e dökülür. Kaynağını Akdağ ve Davras Dağı’ndan alan Aksu Çayı (162 km) Göksu Deresi ile birleşerek Akdeniz’e dökülür. Kaynağını Bolkar Dağlan’ndan alan Tarsus Çayı’nın uzunluğu 106 km, Tokluca Çayı’nın 65 km’dir. Düden Çayı’nın yerüstünde görülen bölümü yaklaşık 15 km’dir ve Antalya’nın kıyı yarlanndan 20-25 m yükseklikten Çağlayan oluşturarak Akdeniz’e dökülür. Kaynağını Bey Dağları’nın kuzey bölümünden alan Alakır Çayı’nın uzunluğu ise 60 km’dir.

Akdeniz Bölgesi’nde göllerin çoğu tektonik göller sınıfına girer. Ayrıca bölgede; volkanik, buzul ve karstik göller de yer alır.

Başlıca göller;
Beyşehir Gölü, Eğridir Gölü, Acı Göl, Burdur Gölü, Amik Gölü, Gölhisar Gölü, Karataş Gölü, Yanşlı Gölü, Salda Gölü, Avlan Gölü ve Söğüt Gölü’dür. Beyşehir Gölü’nün denizden yüksekliği 1.121 m, yüzölçümü 656 km2; Eğridir Gölü’nün denizden yüksekliği 916 m, yüzölçümü 468 km2; Acı Göl’ün denizden yüksekliği 836 m, yüzölçümü 153 km2; Burdur Gölü’nün denizden yüksekliği 854 m, yüzölçümü 200 km2; Amik Gölü’nün denizden yüksekliği 81 m, yüzölçümü 60 km2; Gölhisar Gölü’nün denizden yüksekliği 1.000 m, yüzölçümü 8 km2; Karataş Gölü’nün denizden yüksekliği 1043 m, yüzölçümü 6 km2; Yanşlı Gölü’nün denizden yüksekliği 1139 m, yüzölçümü 45 km2; Avlan Gölü’nün denizden yüksekliği 1024 m, yüzölçümü 8 km2; Söğüt Gölü’nün denizden yüksekliği 345 m, yüzölçümü 40 km2’dir.

AKDENİZ BÖLGESİ’NİN İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

Akdeniz Bölgesi, Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Yüzey şekilleri tarım ve ulaşım olanaklarını sınırlamasına karşın, kıyıların iklim üzerinde olumlu etkileri gözlenir. Kıyıların hemen gerisinde yükselen dağlar ve yaylalar, kışın İç Anadolu’dan gelen soğuk hava akımlarını engeller ve kışların ılık geçmesini sağlar, iklimin en belirgin özellikleri yıllık yağış tutarının yüksekliğiyle uzun yaz kuraklıktandır. Türkiye’de kışların en ılık geçtiği yer Akdeniz kıyılarıdır. Bütün yıl boyunca sıcaklık, bitkilerin gelişmesine yetecek düzeyde seyreder. Bu sıcaklık Akdeniz kıyılarında tarım üretimini artırır, soğukluk nedeniyle, Türkiye’nin öteki bölgelerinde yetişme şansı olmayan birçok bitkinin bu bölgede yetişmesine olanak verir. Ancak, yaz mevsiminde yaşanan kuraklık, sulu tarımın en önemli sorunlarının başında gelir. Özellikleri ve sonuçları özetlenen tipik Akdeniz iklimi, bölgede ancak kıyı kesimlerinde görülür. Toroslar’ın kuzeyinde kalan iç bölümlerde kara ikliminin özellikleri belirgindir. Göller Bölgesi’nde ve Toroslar’ın kuzey eteklerinde kış aylarında ortalama sıcaklık, Akdeniz kıyılarındaki sıcaklıktan 8-10°C daha düşüktür. Bu bölgelerde kışlar daha sert ve karlı geçer. Yağış oranında azâlma görülmekle birlikte, yaz kuraklığı daha kısa ve belirsizdir. Bu nedenle iç kesimlerin tarım ürünleri kıyı kesiminden daha farklıdır.

Akdeniz Bölgesi’nde bitki örtüsü, iklim farklılığını yansıtan bir yapı taşır. Kıyılar, 500-600 m yüksekliğe kadar, Akdeniz iklimini niteleyen makiler ve çam korularıyla kaplıdır. İç kesimlerde bozkır ve meşe korulukları vardır. Toroslar yüzyıllardır insan eliyle süren yoketmeler, iklimden kaynaklanan kuraklıklar ve şiddetli sellere karşın günümüzde de bölgenin en büyük Ormanlık alanlarını oluştururlar. Ormanlar kıyıdan başlayarak batıda 2.000, doğuda 2.200 m’ye kadar çıkar, iç kesimlerde ise orman üst sınırı 2.400 m’ye ulaşır. Alçaklarda kızılçamla başlayan bu ormanlar yükseklere doğru karaçam Akdeniz köknarı ve ünlü sedirleri içerir. Amanos Dağları’nın yüksek kesimlerinde ise kayın ağaçları bulunur, bu ağaçlar bölgenin öteki kesimlerinde görülmez. Bölge ekonomi yaşamına önemli katkı sağlayan zeytinlikler ve turunçgiller bitki topluluğu içinde geniş yer kaplar. Alanya ve Anamur’da da muz bahçeleri vardır. Ovalara inildikçe yükseklerdeki bitki topluluklarının yerini genelde yazın kuruyan otsu bitkiler alır.

AKDENİZ BÖLGESİ’NDE TOPLUMSAL YAPI VE EKONOMİ

Akdeniz Bölgesi’nde nüfus yoğunluğu bölge içinde eşit dağılım göstermez. Hızlı bir kentleşme süreci içinde olan Adana ve Hatay gibi illerde nüfus yoğunluğu, Teke, Taşeli ve Toroslar gibi yörelere oranla oldukça yüksektir. Nüfusun yoğunlaştığı bu bölgelerden Adana’da kent nüfusunun toplam nüfusa oranı (% 64.5) Türkiye ortalamasının (% 53) üzerindedir. Bölgenin en büyük endüstri ve ticaret merkezi olan Adana’ya her yıl Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’dan çok sayıda insan göç eder. Bunların önemli bir bölümü mevsimlik göç niteliğindedir. Belirli bir bölümü de sürekli olarak kalmayı amaçlar.

Akdeniz Bölgesi’nde ekonomik etkinliğin temelini tarım oluşturur. Çalışan nüfusun çoğunluğu tarımla uğraşır. Bütün Türkiye’de tarımdan elde edilen gelirin en yüksek olduğu bölgelerin başında gelir. Ancak, bu gelirde tahılın payı yüksek değildir. En yüksek payı endüstri bitkileri ve bahçe ürünleri alır.

Toplam tarım alanı, bölge yüzölçümünün % 24’ünü (1.884.000 hektar) kaplar. Bu alan içerisinde tahıl 1.262. 000 hektarlık yer tutar (buğday 970.000 hektar, arpa 215.000 hektar). Baklagillerin toplam ekim alanı 168.500 hektar olup en çok nohut, mercimek ve fasulye ekimi yapılır. Endüstri bitkilerinin ekim alanı 313.500 hektardır. Bu alan Türkiye endüstri bitkileri ekim alanının % 27’sini oluşturur. En çok pamuk olmak üzere, susam ve yerfıstığı gibi tarla ürünleri ekilir. Türkiye’de pamuk ekimi yapılan alanların % 50’si (290.000 hektar), yerfıstığının % 91’i (240.044 hektar), susamın % 12’si (11.800 hektar) Akdeniz Bölgesi’ndedir.

Bölgede sebzecilik ve meyvecilik de önemli ekonomik etkinlikler arasındadır. Sebze ekim alanı, 131.000 hektarla Türkiye’nin toplam sebze ekim alanının % 21 ini oluşturur. Sebzecilikte turfanda üretim kıyılarda, özellikle Çukurova ve Antalya’da gelişmişir. İklim ve toprak yapısının elverişli olması nedeniyle, her tür sebze ve meyve üretimi yapılır. Meyve üretiminde turunçgiller ilk sırayı alır.

Bölge, 13.683.000’den fazla meyve veren ağaç sayısıyla Türkiye’nin turunçgil potansiyelinin % 74’ünü oluşturur. Bölgenin iç kısımlarında (Gaziantep) zeytin üretimi yapılır. Türkiye’de meyve veren toplam zeytin ağacının % 15’i (11.536. 000) bu bölgededir. Üzüm bağları da bölge topraklarında geniş bir alana (İçel, Gaziantep, Kahramanmaraş) yayılır (120.000 hektar, Türkiye üretiminin % 20’si).

Akdeniz Bölgesi’ndeki bitkisel üretimde verimliliği artıran yüksek teknoloji düzeyi, hayvancılıkta yerini geleneksel ve ilkel yöntemlere bırakır. Bu nedenle, hayvancılık pek gelişme göstermemiştir. Büyük oranda küçükbaş hayvanların beslendiği bölgede, en çok kılkeçisi beslenir. Koyun ve sığır daha azdır. Tiftik keçisi ise yok denecek düzeydedir. Bitkisel üretimden elde edilert gelirin hayvancılıktan elde edilen gelire göre çok yüksek olması, hayvancılıkla uğraşan göçerlerin hayvancılığı bırakıp toprakla uğraşmalarına, hayvan sayısında ve yetiştirimindeki gerilemeler, hayvansal ürünlerin üretimine de yansımakta ve bölgenin hayvansal ürün toplamı Türkiye genelinde öteki bölgelerin hayvansal ürün toplamından daha düşük olmasına yol açmaktadır.

Cumhuriyet sonrasında başlayan endüstrileşme çabaları, özellikle Adana ve çevresinde yoğunluk kazandı. Tarım alanında olduğu gibi endüstri alanında da toplam üretimde en büyük pay Adana ve yöresinindir. Yapım endüstrisi, bütün çeşitliliğiyle büyük oranda Adana Bölümünde yer alır. Petrokimya, pamuklu ve sentetik dokuma, çimento bitkisel yağ, tütün-tütün işleme, konserve, sabun deterjan, besin ve içki, tarım gereçleri, madeni eşya ve metalürji başlıca endüstri dallarıdır. Tarım, endüstri etkinlikleri ve ticaretle zenginleşen bu bölge, aynı zamanda Türkiye düzeyinde önemli bir sermaye birikim alanıdır. Türkiye’de özel kesime ait birçok yatırımlarda Adana Bölümü’nün sermayesi vardır. Antalya Bölümü’nde besin endüstrisi kolları (yağ, besin, konserve), pamuklu dokuma, elektro metalürji, orman ürünleri, lastik ve madeni eşya, çırçır, sabun, Hatay’da demir-çelik, montaj, kimya, dokuma, madeni eşya, deri işletmeciliği, yağ ve sabun, yağ ve gübre; Kahramanmaraş’ta pamuklu dokuma, çırçır, iplik, besin, yapı gereçleri; Burdur’da besin endüstrisi kolları (şeker, süt, un, et), tanm araçları ve halıcılık başlıca endüstri etkinlikleridir. Yeraltı kaynakları çeşitlilik göstermesine karşın, rezervler fazla zengin değildir. Krom, manganez, demir (Fethiye), kükürt, (Keçiborlu), boksit (Batı Toroslar), barit (Kahramanmaraş) başlıca madenlerdir.

Akdeniz Bölgesi’nde tarihsel ve doğal yapı zenginliği bölgeyi turizm etkinliklerinin yoğunlaştığı bir merkez konumuna getirmiştir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin geldiği bölgede turizm günümüzde önemli bir ekonomi etkinliği, özellikle kıyılarda yaşayan halkın en önemli gelir kaynaklarından biri durumundadır. Son 6-7 yıl içinde çok sayıda beş yıldızlı otel, motel ve tatil köylerinin açılışı, yerli-yabancı turist sayısını 1 milyonun üzerine çıkarırken doğal güzelliklerin bozulması, deniz kirliliği gibi çevre sorunlarını gündeme getirmiştir. Akdeniz Bölgesinin ulaşımında Mersin ve İskenderun limanlarının büyük payı vardır. Adana Ovası’nın limanı konumundaki Mersin Limanı, İçel’deki petrol rafinerisi nedeniyle etkinliğini artırmıştır. İskenderun Limanı, Irak ve güneydoğu petrollerinin kıyıya indiği liman olup son yıllarda Mersin Limanı ile birlikte Akdeniz’de yapılan dışalım ve dışsatım etkinliklerinin yoğunlaştığı iki ticari merkezden biridir. Kuzey Irak’tan boru hattıyla Yumurtalık’a ulaştırılan ham petrol, yabancı ülkelere Yumurtalık Limanı’ndan gönderilir. Batı kesiminde yer alan Fethiye, Alanya, Antalya limanlan ise turizm açısından önem taşır. Bölgenin, Türkiye’nin tüm bölgeleriyle karayolu, büyük yerleşim merkezleriyle havayolu bağlantısı vardır.

AKDENİZ BÖLGESİ TARİHİ

Akdeniz Bölgesi, tarihin eski çağlarından başlayarak birçok uygarlığın doğup geliştiği bir yerdir. Bölgede ilk yerleşim merkezleri İÖ 5500’lerde kuruldu. Tarihsel buluntular Anadolu’nun bu kıyı şeridinde yerleşme olayının giderek arttığını ve uygarlık düzeyinin de geliştiğini kanıtlamaktadır. İÖ 1750 – 1200 arasında Anadolu’ya egemen olan Hitit uygarlığı, bölgeye kadar uzandı. Bölgede çeşitli uygarlıkların tanışıp kaynaşmasını ve yeni sentezlere ulaşmasını sağlayanlar, burada küçük sömürgeler kuran Fenikeliler oldu. Fenikeliler, bölgede camcılık, kuyumculuk, dokumacılık gibi konularda ileri bir düzeye ulaşılmasını sağladılar. Fenikelilerden sonra bölgede Kartacalılar da küçük koloniler kurdular. Kıyı şeridi, İÖ 6. yüzyılın ilk yarısında Lidyâlıların egemenliğinede kaldı. Sardes’i merkez yapan Lidyalılar döneminde bölgedeki uygarlık daha da ilerledi. Bölge İÖ 546-336 arasında Pers egemenliğine girdi. Bu süre içinde Pamfıyla ve Kilikya’da kurulan bağımsız devletler birer uygarlık merkezi durumuna geldiler.

Makedonya Kralı Büyük İskender ye bazı Yunan site devletleri döneminden sonra bölge bir süre Bergama Krallığı’na bağlı kaldı. Ancak, Pamfiyla (Antalya ve yöresi) korsanları da zaman zaman etkinliklerini duyurdular. Anadolu’nun Akdeniz kıyı şeridini İÖ 65’te Romalı Komutan Pompeius Roma İmparatorluğuna kattı. Tarihte ilk kez, Romalılar bölgedeki bütün kavimler arasında bir birlik sağladılar. Roma egemenliğinde geçen süre içinde (İÖ 12-İS 395) bölgede çok geniş bayındırlık etkinlikleri gerçekleştirildi, ticaret merkezlerinin sayısı çoğaldı. Bu durum Bizans döneminde de sürdü. 7. yüzyılın ortalarından başlayarak Anadolu ile birlikte Akdeniz Bölgesi’nde de İslam etkisi görülmeye başlandı. Emeviler (661-750) ile Abbasiler (750-1258) döneminde, bölgede, özellikle Adana ve yöresinde birçok bayındırlık işleri gerçekleştirildi. Bölge, Halife Mutasım’dan sonra yeniden Bizans’ın eline geçti. 1071 Malazgirt Savaşı’nı izleyen yıllarda Akdeniz kıyıları yavaş yavaş Selçuklu egemenliğine girdi. Anadolu Beylikleri döneminde Antalya ve çevresine Hamitoğulları, Adana ve çevresine Ramazanoğulları egemen oldular. Önce Antalya, sonra Adana ve çevresi Osmanlı egemenliğine girdi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bôlgë yer yer yabancı istilası altında kaldıysa da Lozan Antlaşması ile Akdeniz Bölgesi tümüyle Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bırakıldı. Bu dönemde bölge, Türkiye’nin en hızlı kalkınan bölgeleri arasında yer aldı.

Etiketler: Akdeniz bölgesi hakkında bilgi
  • Kullanım Şartları
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
  • Reklam
  • İletişim
© 2019 Huzur Sayfası

Tüm Hakları Saklıdır © 2012 - 2019 / İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz

Sonuç Bulunamadı
Hepsini Gör
  • Anasayfa
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Gebelik ve Kadın Sağlığı
  • Dini Bilgiler
  • Şiirler
  • Rüya Tabirleri
  • Yemek Tarifleri
  • Şifalı Bitkiler
  • Kur’an-ı Kerim Portalı
  • Tefsir Külliyatı
  • Ansiklopedik Bilgiler
  • Atasözleri ve Anlamları
  • Biyografi
  • Deyimler
  • En Güzel Oyunlar
  • Faydalı Bilgiler
  • Güzel Sözler
  • Şarkı Sözleri

Tüm Hakları Saklıdır © 2012 - 2019 / İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz