Karşıt kavramları karşılayan, birbirleriyle çelişen anlamlar içeren sözcüklere “zıt anlamlı sözcükler” denir. Diğer bir ifade ile, anlamca birbirinin karşıtı olan kelimelere ‘Zıt anlamlı kelimeler’ denir. Türkçemizde her sözcüğün eş anlamlısı olmadığı gibi zıt anlamlısı da yoktur. Zıt anlamlı sözcükler genellikle nitelik veya nicelik bildiren sözcüklerde yani sıfat ve zarf özelliğindeki sözcüklerde bulunur. Özel isimlerin zıt anlamlısı yoktur. Bir kelimenin olumsuzu zıt anlamı değildir. İşte K harfiyle başlayan zıt anlamlı kelimeler.
Karamsar: iyimser,
Kadın: erkek,
Kâfi: yetersiz,
Kuzey: güney,
Kaçık: akıllı.
Kabız: ishal, sürgün,
Kalın: ince.
Kalmak: gitmek,
Kaba: ince, nazik, zarif,
Kapalı: açık.
Kısa: uzun.
Kış: yaz.
Kızgın: sakin,
Kirli: temiz,
Kolay: zor, güç.
Kibar: kaba, görgüsüz,
Kabahatli: suçsuz,
Kabahatsiz: suçlu,
Kabalaşmak: nazikleşmek,
Kabalık: nezaket,
Kabil: olanaksız,
Kabiliyetli: yeteneksiz,
Kabul: red.
Kaçırmak: yakalamak, yetişmek,
Kademli: uğursuz,
Kadir: güçsüz, erksiz.
Kadirbilir: değerbilmez, kadirbilmez,
Kafalı: akılsız,
Kafasız: akıllı,
Kâfir: dindar,
Kahrolsun: yaşasın,
Kalabalık: tenha,
Kaldırmak: indirmek,
Kalımlı: fâni, ölümlü.
Kaliteli: niteliksiz,
Kalitesiz: nitelikli,
Kalkınma: gerileme,
Kalkmak: oturmak, yatmak,
Kalpsiz: merhametli,
Kambur: düz, doğru,
Kapamak: açmak,
Kapanık: açılmış, iç açıcı.
Kapkara: bembeyaz,
Kâr: zarar,
Kara: ak, beyaz,
Karalamak: aklamak,
Karanlık: aydınlık, belirli.
Kararlı: ikircimli, sebatsız,
Kararsız: kararlı, sebatlı,
Kararmak: aydınlanmak, ışımak.
Karışık: düzgün, saf.
Karışıklık: düzen.
Karmakarışık: düzgün,
Karmaşık: basit, kolay,
Karşı: leh, yandaş, taraftar,
Karşılamak: uğurlamak,
Kart: taze, genç, körpe,
Kasvet: neşe, sevinç, ferahlık,
Kasıntı: alçak gönüllü,
Kaskatı: yumuşak,
Katı: yumuşak, hoşgörülü, merhametli,
Katışık: saf.
Kavga: barış, uzlaşma, anlaşma.
Kavuşma: ayrılma,
Kaybetmek: bulmak, kazanmak,
Kaydetmek: silmek,
Kaygı: neşe, sevinç,
Keder: neşe, sevinç,
Kem: iyi.
Kesat: bolluk, verimlilik,
Keskin: kör.
Kıpırdak: sakin, durgun,
Kırışık: düzgün, ütülü.
Kıraç: verimli, mümbit,
Kırgın: barışık,
Kıymetsiz: değerli,
Kısacık: upuzun.
Kısık: açık.
Kısır: doğurgan, verimli,
Kısmen: tamamen,
Kışkırtmak: yatıştırmak, sakinleştirmek,
Kışlık: yazlık,
Kıt: bol, çok.
Kıymetli: değersiz,
Kifayetsiz: yeterli,
Kilitlemek: açmak,
Kirletmek: temizlemek,
Kişisel: toplumsal,
Kocaman: minimini, küçük,ufak.
Kof: dolu.
Kifayetli: yetersiz,
Komik: acıklı, ciddi,ağırbaşlı,
Konkav: konveks, dışbükey.
Konmak: havalanmak, uçmak, kalkmak,
Konuşkan: suskun,
Konveks: konkav, içbükey,
Korkulu: tehlikesiz,
Köhne: yeni, modern,
Köklü: temelsiz, dayanıksız,esassız,
Köreltmek: sivriltmek,
Körüklemek: söndürmek, yatıştırmak,
Kösteklemek: desteklemek,
Kötülemek: övmek, gürbüzleşmek, şişmanlamak,
Kötülük: iyilik,
Kötümser: iyimser.
Kudretli: güçsüz,
Kullanılmış: yepyeni,
Kurtulmak: yakalanmak,
Kurumak: yeşermek,
Kurumlu: alçak gönüllü,
Kutlu: uğursuz,
Kuvvetli: güçsüz, hastalıklı,
Küçücük: kocaman,
Küçümsemek: önemsemek,
Küçültmek: büyültmek, yüceltmek, onurlandırmak,
Küfür: övgü.
Kültürlü: bilgisiz,
Küs: barışık,
Küsmek: barışmak,
Küskün: barışık,
Küstah: terbiyeli.
Küçük: büyük,
Korkak: cesur,
Köle: efendi,
Kötü: iyi.
Köylü: şehirli,
Kuruluş: yıkılış, çöküş,
Kurak: yağışlı, verimli,
Körpe: kart, yaşlı,
Koyu: açık, sulu.
Kocamak: gençleşmek,
Kibirli: alçak gönüllü,