Eş Anlamlı ne demek ve Türkçede bulunan O harfi ile başlayan eş anlamlı sözcükler nelerdir? İşte Eş Anlamlı kelimeler ne demek ve O harfiyle başlayan eş anlamlı kelimeler ve anlamları.
Eş anlamlı, anlamdaş, müteradif veya sinonim; yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere denir. Diğer bir ifade ile Eş Anlamlı kelimeler; yazılış ve okunuş bakımından farklı fakat anlamca aynı olan kelimelerdir. Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Eş anlamı (Anlamdaş) kelimelerin birisi genelde yabancı kökenlidir.
O ile başlayan eş anlamlı kelimeler
Okul: mektep,
Olay: hadise.
Olgun: kâmil,
Onay: tasdik, doğrulama,
Olasılık, ihtimal,
Oran: nispet,
Otlak: mera.
Ozan: şair.
Oy: rey.
Obruk: çukur,
Objektif: nesnel,
Obur: boğazlı,
Od: ateş.
Oğan: Tanrı,
Okkalı: büyük, ağır.
Okşamak: benzemek, dövmek, övmek,
Odak: mihrak,
Ofis: daire.
Oflaz: nefis, enfes, fevkalâde,
Oğalamak: ovalamak.
Okumuş: okuryazar,
Okuntu: davetiye,
Okuryazar: okumuş, bilgili, aydın, alim.
Okyanus: umman,
Olabilirlik: imkân, olanak,
Okullu: öğrenci,
Okumamış: bilgisiz,
Olanak: imkân,
Olanaklı: mümkün,
Olağan: olabilir, olası, mümkün, kaabil, muhtemel,
Olağanüstü: fevkalâde.
Olgu: vaka.
Olanaksız: imkânsız,
Olanaksızlaştırmak: imkânsızlaştırmak.
Olası: mümkün, olabilir, muhtemel,
Olduğu gibi: aynen, harfiyen,
Oldukça: epey, hayli,
Oldurmak: yetiştirmek, olgunlaştırmak,
Olguculuk: pozitivizm,
Olumsuz: menfi, negatif,
Olmuş: ergin,
Oluk: kanal.
Olumlu: pozitif, müspet, yapıcı.
Olumlu bilim: pozitif ilim, müspet ilim.
Olur: rıza, muvafakat,
Oluşmak: meydana gelmek, teşekkül etmek.
Oluşturulmak: şekillendirilmek.
Omuzdaş: arkadaş,
Onaylamak: tasdik etmek,
Ondüle: kıvırcık, dalgalı,
Ongun: verimli, bayındır.
Onmak: şifa bulmak, iyileşmek.
Onur: haysiyet, izzetinefis, özsaygı,
Onurlandırma: şereflendirme.
Onursal: fahri.
Onursuz: haysiyetsiz, şerefsiz.
Operasyon: ameliyat, işlem,
Operatörlük: cerrahlık, dizgicilik, işletmenlik,
Oportünizm: fırsatçılık,
Oranlama: tahmin,
Ordövr: çerez, meze.
Ordubozan: arabozucu.
Organizasyon: düzen, kuruluş, örgüt,
Organlar: üyeler,
Orjinal: özgün, değişik,
Orkinos: tonbalığı,
Ormangülü: açalya.
Ortaağırlık: ortasıklet.
Ortaç: sıfat-fiil.
Ortadan kaldırmak: bertaraf etmek,
Ortaderi: mezoderm,
Ortak: müşterek, iştirakçi,
Ortaklaşa: işbirlikli, kolektif, müştereken,
Ortakyönetim: koalisyon,
Ortalama: vasati,
Ortalık: çevre, meydan,
Orta mektep: ortaokul,
Ortasıklet: ortaağırlık.
Orta tedrisat: ortaöğretim,
Oşinografi: denizbilim.
Otoban: hızyolu.
Otobiyografi: özgeçmiş,
Otomatikman: kendiliğinden,
Otorite: yetkili,
Oturaklı: ağırbaşlı,
Oturmak: ikamet etmek.
Oturuşmak: yatışmak,
Oyçokluğu: ekseriyet,
Oyçokluğuyla: ekseriyetle,
Oyma: hâk.
Oymak: aşiret, kabile, hakketmek,
Oynak: hareketli,
Ozanca: şairane.
Oynatım: vizyon.
Oysa: hâlbuki,
Oysaki: hâlbuki,
Oyulmak: hakkedilmek,
Oyunsal: dramatik,
Oyun: eğlence, hile, düzen, temsil,
Oyunbaz: düzenci,
Oyuncu: aktör, aktris,
Onanma: tasvip, tasdik, muvafakat,
Onarım: tamirat, tamir.
Oturum: celse