Eş Anlamlı ne demek ve Türkçede bulunan C harfi ile başlayan eş anlamlı sözcükler nelerdir? İşte Eş Anlamlı kelimeler ne demek ve C harfiyle başlayan eş anlamlı kelimeler ve anlamları.
Eş anlamlı, anlamdaş, müteradif veya sinonim; yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere denir. Diğer bir ifade ile Eş Anlamlı kelimeler; yazılış ve okunuş bakımından farklı fakat anlamca aynı olan kelimelerdir. Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Eş anlamı (Anlamdaş) kelimelerin birisi genelde yabancı kökenlidir.
C ile başlayan eş anlamlı kelimeler
Cahil: bilgisiz
Caka: gösteriş, çalım
Camekan: vitrin
Canlı: diri
Cazibe: çekim
Cehalet: bilgisizlik
Celse: oturum
Cenk: savaş
Cenup: güney
Cerahat: irin
Cerrah: operatör
Cesur: yürekli
Cet: ata
Cevap: yanıt
Ceviz: koz
Cılız: sıska
Ciddi: ağırbaşlı
Cihaz: aygıt
Cihet: yön
Cilt: ten
Cimri: pinti
Cin: tür
Civar: yöre
Cömert: eli açık
Cümle: tümce
Ciddi: ağırbaşlı
Cihet: yön
Cilt: ten
Cins: tür
Civar: yöre
Caba: karşılıksız
Cadaloz: huysuz, çeneli, şirret
Cafcaf: şatafat, gösteriş
Cafcaflı: gösterişli, şatafatlı
Caiz: uygun, yerinde, gerekli
Caduger: cadı
Camış: manda
Cefengiyat söylemek: zırvalamak
Cenabet: taharetsizlik
Cesaretli: gözü kara
Cevher: asıl, cevahir
Ciddi: vakur
Cinnet: delilik
Cöke: ıhlamur
Cüretli: pervasız
Caize: bahşiş, armağan,
Cambaz: akrobat, kurnaz, hileci
Cambul cumbul: sulu
Camekân: vitrin
Ciltçi: mücellit
Cilve: naz, eda
Cisim: madde, gövde, beden
Civanmert: mert yaradılışlı, yiğit,
Civar: yöre, dolay,
Civelek: neşeli, sokulgan, sevimli.
Coşkun: taşkın, ateşli, heyecanlı.
Coşmak: ateşlenmek, heyecanlanmak, hararetlenmek,
Cömert: eli açık.
Cumhur: halk, topluluk.
Cumhurbaşkanı: Reisicumhur.
Curcuna: gürültü, patırtı, şamata.
Cüce: bodur, bacaksız, bücür,
Cücük: filiz, tomurcuk,
Cüda: ayrı, uzak.
Cümbüş: eğlenti,
Cür’et: ataklık, cesaret
Cürüm: suç.
Cüsseli: iri yan.
Cüz’i: az, azıcık.
Celâdet: yiğitlik, bahadırlık,
Celâl: büyüklük, ululuk, öfke, hiddet,
Celâllenmek: öfkelenmek, büyüklenmek.
Celp: getirtme,
Celse: oturum,
Cemaat: topluluk, toplum
Cemal: güzellik, yÜz güzelliği
Cemil: güzel
Cemiyet: dernek, topluluk
Cengâver: savaşçı, cenkçi
Cenk: savaş, harp
Cennetlik: cennetmekân, günahsız, iyi
Centilmen: görgülü, kibar, çelebi
Cerbezeli: dilli girgin,
Cereme: zarar
Cereyan: akım.
Ceride: gazete
Ceriha: yara.
Cesamet: büyüklük, irilik
Cesaret: yüreklilik, gözüpeklik, bahadırlık, ataklık, atılganlık.
Cesaretlenmek: yüreklenmek, cüretlenmek
Cesaretli: gözüpek.
Cesim: büyük, iri.
Cevdet: iyilik, saflık, kusursuzluk.
Cevir: cefa, eziyet, üzgü.
Ceza: eziyet
Cezaevi: hapishane,
Cezbetmek: hayran etmek, göz almak, çekmek,
Cezir: çekilme, gitme, inme.
Cıvık: sulu, gevşek
Cıvıtmak: cıvık olmak
Cibilliyet: yaradılış, maya.
Cici: güzel, iyihoş.
Cicili bicili: süslü, bezekli, Cafcaflı
Cidal: uğraşma, savaşma
Cidden: gerçekten, hakikaten
Cihan: dünya, evren, âlem.
Cilalamak: parlatmak
Camgöz: köpek balığı, tamahkâr.
Camia: topluluk, cemaat
Camus: manda
Can: yaşama, ruh.
Can atmak: istemek, arzulamak,
Canciğer: içten
Cana yakın: sevimli.
Candan: içtenlikli.
Canhıraş: acı, üzücü
Cani: katil.
Canip: yan, yön cihet, doğrultu.
Canlandırmak: diriltmek, gayretlendirmek
Canlanmak: iyileşmek, kendine gelmek, kıpırdanmak.
Canlı: diri, güçlü, etkili, yaratık
Canlılık: dirilik, güçlülük, etkinlik
Can sıkıcı: bunaltıcı, boğucu, kasvetli
Cansız: ölmüş, güçsüz, hareketsiz, durgun
Carcar: geveze
Cari: akan, akar, geçerli, yürür, yürürlükte olan
Cariye: halayık, köle, esir, hizmetçi
Casus: ajan
Cavlak: tüysüz, çıplak, boş, örtüsüz
Caymak: vazgeçmek, dönmek
Cazibe: alımlı, çekici, gösterişli, albenili
Cebir: zor, baskı, zorlama, zorlayış
Cebren: zorla
Cedit: yeni.
Cefa: eziyet, sıkıntı, azap, eza
Cefakâr: cefa eden, cefa çeken
Cehalet: bilmezlik, bilgisizlik, cahillik
Cehennem: tamu
Cehennemlik: günahkâr
Ceht: çaba, gayret